12 Eylül 1980 askeri darbe'de annesini yitiren küçük deniz yedi yıl aradan sonra hiç görmediği dedesi Hüseyin Efendi'nin Ege'deki çiftliğine gelir.

...Evlatlar babalarını hep hatırlamak istedikleri gibi hatırlar.

...Evlatlar babalarını hep hatırlamak istedikleri gibi hatırlar.

Bana gittin diyorsun ya baba ben gitmedim. Gidemedim, kalamadım evim neresi bilemedim; çünkü aklımın bir tarafında bir köşesinde hep sen vardın. Bu olmamışlık bu küslük.. İnsanın dönebileceği bir evinin olmaması ne demek biliyor musun baba? Peki sen hiçbir çocuğun büyüyemeyeceğini görememek ne demek bunu bildin mi? hiç bilir misin bu duyguyu? Hayat devam edecek, birileri yeni kitaplar yazacak okuyamayacaksın, yeni filmler çıkacak izleyemeyeceksin, sevdiğin bir şarkıyı bir daha dinlemek isterken dinleyemeyeceksin... Bunlara kolay alışır insan; ama onu büyürken izleyememek, yanında olamamak, ilk kız arkadaşını göremeyecek olmak... Baba! yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? gözü arkada kalmak böyle bir şey galiba. Kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum.  Onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım için de kendimden nefret ediyorum! ona bir oda ver baba bir evi olsun, ama zaman zaman da çıkıp gidebileceği bir ev. Ona söylemek istediğim o kadar çok şey var ki, sen söyle ona baba... ona de ki...

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları