Bazı açılardan Ölümcül Tuzak, sinemanın geleneksel anlatı kalıbına meydan okuyor.

#Gohome

ABD'nin Irak'ı istila ettiği günden bu yana birçok film, en kanlı çatışma sırasında cehennemin içinde olmanın nasıl bir şey olduğunu bizlere anlatmaya çalıştı ve çoğu seyirciye politik geldi.

Ölümcül Tuzak, sizleri yüksek eğitimli ordu mensuplarının görev alanına davet ederek ve diğerlerinin cesaret edemediği geleneksek anlatım formülüne meydan okuyarak başarılı oluyor.

Savaş bağımlısı bir ülke.

Kathryn Bigelow'un -senaryosunu muhabir Mark Boal'un kaleme aldığı- Ölümcül Tuzak'ı, Irak Savaşı sırasında görev yapmakta olan üç kişilik Amerikan bomba imha ekibinin hikayesini izler. Film, Irak sınırının yakınında, Suriye'de çekilmiştir. Kurgunun ardından 131 dakikaya inen 200 saatlik çekim esnasında, güçlü bir haber filmi etkisi verebilmek için dört el kamerası kullanılmıştır.

Filmin aleyhinde olanlar, filmi ahlaki bir duruştan yoksun olduğu için eleştirse de film duygusal olarak yoğun, gerçek bir savaş deneyimi tasvir etmesiyle beğeni toplamıştır. Bigelow savaşın amacına ilişkin neredeyse hiçbir yorumda bulunmaz. Onun yerine dar ve sevecen bir biçimde üç ana karakterin ikilemlerine ve ruh hallerine odaklanır. Aslında böyle yaparak diğerlerinden daha güçlü bir savaş karşıtı filme imza atmış olur.

Savaş bir uyuşturucudur. Ölümcül Tuzak bu bağımlılığın insan ruhunu nasıl etkilediğini gösterir. Anlatı, bir yıllık görev süreleri boyunca patlamamış bombalarla, keskin nişancılarla ve intihar bombacısı olarak kullanılan sivillerle uğraşan üç adamı izler.