Paul Sheldon, bir numaralı hayranı olan Annie Wilkes'ın son romanında en sevdiği karakteri öldürdüğünü öğrenmesiyle hikayeyi yeniden yazmak zorunda kalır.

Beyin tümörü nedeniyle hayatını kaybeden Charles'ın hikayesiyle başlıyor. Ancak klasik bir anlatım yerine, hikaye ölümle başlıyor ve çocukluğuna doğru ilerliyor.

Giderek büyüyen uluslararası krizin ortasında bir araya gelen bir grup milyarderin hikayesini konu alıyor. 371 milyar dolarlık net servet. Sıfır suçluluk.

Üniversite öğrencisi Stefani, yalnızca kendi ailesinin değil, kendisinin de öldüğünü gördüğü tekrarlayan kabuslarla boğuşmaktadır.

Ben Foster, evinin yakınındaki bir keskin virajda kaza mağdurlarını kurtarmaya takıntılı hale gelen John McCall adlı bir adamı canlandırıyor.

David Mamet'in dolandırıcılar ve dolandırıcılıkla ilgili 87 yapımı bir Amerikan neo-noir filmidir ve yönetmenlik kariyerinin ilk adımıdır .

Tommy’nin hayattan beklentileri aşağı yukarı herkesle aynıdır: iş, sevgili, eğlence. Fakat ne kadar çabalarsa çabalasın, işler hiç istediği gibi gitmez.

Kendini bir anda bilmediği birinden aldığı paketi Bursa'ya götürme görevinde bulan Hayri ile yolda tanıştığı Serkan'ın hikâyesini anlatıyor.

Merhum bir arkadaşına ve akıl hocasına ait olan bir Danua'yı evlat edinen bir yazarın, keder dostluk, aşk ve iyileşme hikayesini konu ediyor.

İstihbarat ajanı Katherin, vatana ihanet ile suçlandığında, eşi evliliğine mi yoksa ülkesine mi sadık kalması gerektiği konusunda nihai bir sınavla karşı karşıya kalır.

Kafasında kontrol edilemeyen bir kaşıntı ile rahatsız edilen Valerien, anavatanından kaptığı parazit bir iblis ile mücadele etmek zorunda kalır.

Bir savaşı gazisi, hayatını kaybeden askerlik arkadaşıyla gizemli bir ilişki içindedir. Ailesinin göl evinde Vietnam gazisi büyükbabasıyla bu yüzden karşı karşıya gelir.

Nasir Shaikh, Bollywood sinemasının sakinlerine genellikle monoton olan günlük yaşamdan hoş bir kaçış sunduğu Malegaon şehrinden tutkulu bir amatör film yapımcısıdır.

Ölmüş bir bestecinin kendisine aşık olduğuna inanan bir kadın, sürekli olarak Hank adında hayali bir adamla kavga eden bir adama aşık olur.

Sophie, yirmi yıl önce babasıyla yaptığı bir tatilin ortak sevincini ve özel melankolisini düşünür. Tanıdığı babayı tanımadığı adamla uzlaştırmaya çalışırken, gerçek ve hayali anılar arasındaki boşlukları doldurur.