Yazar ve yönetmen Quentin Tarantino'nun belki de listesinde ilk sıraya koyacağı en başarılı filmi Rezervuar Köpekleri, kaba saba, yüz yüze suç işleyen bir gangster grubuna rastgele yazılmış ve bir soygunu anlatan çok iyi bir suç draması.

Tarantino, The Killing'inden etkilenerek ve etkisinde kaldığı bu filmleri kendi kafasında derleyerek muhteşem ötesi bir kült yarattı. Filme etkileyici bir doruk noktası yansıtarak izleyiciyi etkisi altına alır, yakalar ve sertçe sallar. Fakat aynı zamanda birkaç maço adamın ve silahlarının ne kadar erkeksi olduklarından başka hiç bir şey de anlatmaz.

Çarpıcı biçimde çekilmiş komik açılış sahnesiyle herkesin hafızasında yer etmiş kahvaltı sahnesinde ben tam 8 adet suçlu saydım. Bu masada ölüm, gelecek, geçmiş ve argo farklı sekanslar ve flashback'lerle seyirciye sunulan planlama çok akıllıca ve bir şekilde kanlı soygun öncesi ve sonrası oluşan karmaşayı ve karakterlerin detaylarını karmaşık bir tabloda sunuyor.

Kronolojik olarak belirtmek gerekirse suç liderleri Lawrence ve oğlu Penn, sahte renk temalı isimler etiketleyerek altı soyguncuyu işe alırlar. Böylece kimse diğerleriyle ilgili hiçbir şey bilmeyecektir.

Los Angeles kuyumcu dükkanındaki elmas soygunu esnasında bazı şeyler ters gider ve çatışma olur; iki soyguncu ile iki polis ölür. Panik yaşayan çete üyeleri birbirlerinden ayrılırlar. Bundan sonra hikaye gerçek sertliği ile bizi alır ve koltuklarımıza oturtur. Baş döndürücü oyunculuğu ile Harvey Keitel, sakat olan Kohorto'yu kaçırıp sakladıkları andan sonra kendilerini güvende hissetmezler ve profesyonellik takıntısı olan Steve Buscemi'ye katılırlar. 

Her biri aralarındaki köstebeğin kim olduğunu merak ederken Michael Madsen'in ekibe bir sürprizi vardır: Bagaja bir polis memuru saklamıştır. Sayısız hümanist izleyici Madson'ın, rehin aldığı genç polise, işkence sahnesini gördükten sonra o cesur bakışlarını beyaz perdeden istemsizce uzaklaştırır. En kötü olayların kamera arkasında gerçekleşmesine rağmen o acı nidalar seyirciye yavaş yavaş hissettirilir ancak yine de bunu yaparken izleyicilerin seyircilerin istediği kırmızı çizgiyi aşan gereksiz, sadistçe bir tutum sergilenir.

Q. Tarantino'nun  hikaye katmanları, depo buluşmasının etkilerini hafifleterek soygun planlaması ve gizli polisin başarılı hazırlığı ile çetenin erkeksi bağları hakkında canlı bir geçmiş oluşturacak şekilde kendi filmine çok iyi çalışmış.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları