Sinemanın uzun süren başarısında ve seyrinde Ayhan Işık katkısı da diğer büyük aktörler kadar etkilidir.

60'ların Türkiyesi'nde gerçek bir jön ve kral olarak hafızalarda kalmış bir aktör. Yeşilçam, Yeşilçam olmadan hemen önce, kendi bölgesini oluşturma çabasındayken yeni yüzler aramaya başladığı 50'li yıllarda karşılarına çıkan uzun, esmer ve yakışıklı bir delikanlı olarak giriş yapar Ayhan.  Henüz o zamanlar patlayan binalar, yanan arabalar, uçan süper kahramanlar yoktur, olsa bile henüz o bütçelere sahip değildir. Esas adam, esas kadın ve bir aşk hikayesine dayalı filmler ile birlikte ilerlemek zorunda olunduğu yıllar henüz. Çok bütçe harcamadan kaliteli filmler yapılabilir mi? O yıllarda şu anki bütçe ve desteğin dışında çok da kaliteli filmler yapıldı. Özel efektleri kullanmadan önce ilgi çekici karakterler geliştiren sektör, dramada o yıllar çığır açtı diyebiliriz.

Bu açılan çığır öncesi küçük parçalardan birisi olan ve gerçek adıyla 'Ayhan Işıyan' olarak bilinen aktör, İzmir'de dünyaya gelir ve bir süre sonra ailesi ile birlikte İstanbul'a göç etmek zorunda kalır. Henüz altı yaşındayken babasını kaybeder ve okulu bitirdikten sonra resime olan yeteneği sayesinde gazete ve dergilerde hikaye ve illüstrasyon çalışmaları yaparak hayatını kazanır. İstanbul Darphanesi'nde memur olarak işe başlar ve o yıllar Güzel Sanatlar Fakültesi'nden mezun olur.

1951 yılında Yıldız Dergisi'nin düzenlemiş olduğu artist yarışmasına katılır ve kazanır. Bundan sonra aldığı ilk rolü 'Yeniçeri Hasan' ile beyaz perdeye adım atar. 1959 yılında Hollywood'u da bir denemek isteyen başarılı aktör burada aradığı rolü bulamaz ve kendi memleketine geri döner. Mert, delikanlı ve bıçkın karakterlere inanılmaz derecede rol veren bir aktördü. Sadri Alışık'ın aktörü, ölümünden sonra bir programda "Gerçekten de öyle birisi olduğu için bu rollerde asla zorlanmadı ve yönetmenler için akla gelen ilk isim oldu," şeklinde andığına da şahit olduk. Taçsız Kral 200'e yakın film sonrası 1979 yılında, İstanbul Bebek'te bulunan evinin balkonunda güneşlenirken güneş çarpması sonucu hayatını kaybeder ve Yeşilçam bir nevi o yıllarda öksüz kalır.

Görüntü ve roller baz alındığında gerçek kişilik de az çok kestirilebilir bir hal alıyor. Dürüstlük, alçak gönüllülük, sözünü tutma, topluma hizmet etme anlayışı ve başkalarına saygı gösterme gibi erdemleri besliyor. Ayhan Işık ile ilgili yazılı-görsel araştırmalara ve çevresinin anlatımlarına bakınca çok değerli bir aktörün yanında değerli bir insanı da kaybetmişiz diyebiliriz.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları