1800'lü yılların sonlarında bir kış günü Laura Ingalls ve ailesi Batı Wisconsin ormanlarından ayrılmaya karar verirler çünkü yaşadıkları yer, yeni yerleşimciler ile dolup taşmaktadır. Ama önce Missisippi Nehri'ni geçmeleri ve açık çayırlara ulaşabilmek için sırasıyla Wisconsin, Minnesota, Iowa, Missouri ve Kansas'ı dolaşmaları gerekmektedir.
Alışılmışın dışında bir derinliğe sahip dereden geçmeye çalıştıkları sırada ailenin en sadık dostu, köpekleri Jack'i kaybederler. Henüz yolun başında yaşadıkları bu talihsiz olay, güzel ve güvenilir manzaraları yavaş yavaş değiştirir. Geceleri daha sert, soğuk, ıssız ve kurt sürüsünün sesleriyle güvensiz bir ortamda geçirmek zorunda kalan aileyi korku ve tedirginlik altında bırakır. Tam yollarını kaybettikleri anda sadık dostları Jack'in meydana çıkmasıyla birlikte serüvene doğru yol almaya devam ederler.
Genel itibari ile ailemiz, günlük yaşam standartlarını hareket halinde de devam ettirir. Her ne kadar bir standarda sahip olmasa da sıcak yemekler, çevreyi keşfetme, güvenilir alanlar kurma ve avlarının peşinde geçirdikleri zamanlar ile ailenin birlikteliğini ve taşraya giden yoldaki serüvenlerini güzel bir şekilde ekrana yansıtırlar. Yeni bir hayat hayali hiç de bekledikleri kadar kolay değildir. Seyahatin son günlerine doğru ise ovalarda güzel ve açık bir araziye rastlarlar. Vandigris Nehri kıyılarındaki Ingalss vagonlarına ve topraklarına yerleşmeye, yeni yuvalarını burada kurmaya ve varlıklarını bu vadide sürdürmeye karar verirler.
Ailenin büyük kızı suyun başına geçer ve çamaşırları yıkamaya başlar. Anne küçük kızları ile birlikte yemek hazırlamaya girişir ve ailenin reisi, başlarını sokabilecekleri bir ev inşa etmeye karar verir. Bir öğlen vakti av sırasında 2 mil gibi bir uzaklıkta yeni komşuları Bay Edwards ile tanışır ve Bay Edwards, yeni evlerini inşa etmelerinde aileye yardımcı olur. Birkaç gece sonra artık ailenin başını sokabilecekleri bir ev vardır.
Baba için ev kadar ahır da çok önemlidir çünkü atlarıyla büyükbaş hayvanlarını kurtlardan ve soğuklardan koruması şarttır. Kışın yaklaşmasına doğru baba, bir kaya bacası oluşturarak aileyi soğuktan da korumak istemektedir. Bu ailede herkes aile için fedakarlık yapar ve herkes üzerine düşen görevi en iyi şekilde, kimseye yük olmadan gerçekleştirir.
Bir öğle vakti ise hiç beklemedikleri bir durumla karşılaşırlar: Evlerinde iki Kızılderili vardır. Saygısızca ve izin almadan evlerine girmişlerdir. Baba ve ailesi karşılarında gördükleri Kızılderililerden aşırı derecede korkar. Babanın hediye olarak tütün vermesinin ardından Kızılderililer evden ayrılırlar. Ayrıldıkları esnada baba onlara bir konuşma yapar ve bir tehdit altında olduklarını hissetmedikleri sürece bir tehdit oluşturmayacaklarını söyler.
Facebook Yorumları