Gökbilimci Dr. Eleanor Arroway, bir gece Vega yıldızından gelen bir sinyal keşfeder. Arroway'in bu keşfi, bütün Amerika'yı ayağa kaldıracaktır.

Mükemmel bir yapım olmasa da bu zamana kadar yapılmış en 'Dini' bilim kurgu filmlerinden biri.

Orada dört yüz milyar yıldız var.

Ya uzaylılar dünyaya gelmek yerine, bizimle iletişime geçerek uzaya nasıl gideceğimize dair bilgiler verirse? Kuşkusuz gezegenler ve yıldızlararası mesafe, diğer yabancı medeniyetler ile temas kurmak adına en iyi ve en ekonomik yöntemdir. Böylece yabancı medeniyetleri aramak için daireler kullanarak yıldızların ötesine geçmemize gerek kalmaz.

Çocukluğundan gelen merak ve heyecanla dünya dışı formlara ve varlıklara inanan Dr. Arroway, bu tutkusunu çocuk yaşta kaybettiği babasının da yardımlarıyla bir mesleğe dönüştürür. SETI isimli programda çalışan, dünya dışı varlıkları araştıran bir ekibin önemli gökbilimcilerinden biridir. 

Çocukluğundan bu yana umudunu asla kaybetmeyen, her seferinde daha tutkulu bir şekilde radyo sinyallerini dinleyen bu kadın, ihtiyacı olan fon desteğini de elde ettiğinde rekabetçi çalışma ortamına ve uğradığı haksızlıklara rağmen hayalini kurduğu ve gerçekliğine sıkı sıkıya tutunduğu dünya dışı varlıklardan ilk mesajını alacaktır.

Bir adet okunmamış mesajınız var.

Pulitzer ödüllü Carl Sagan’ın romanından, Oscar ödüllü Forrest Gump filmiyle tanıdığımız Robert Zemeckis tarafından beyaz perdeye uyarlanan başarılı film, evrenin kendisi ve insanoğlunun evrene dair oluşturduğu algı arasındaki çelişki üzerine önemli çıkarımlar yapıyor.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları