"Çok önceden rastlaşacaktık."
İstanbul'un belli bir dönemine ait yaşamı ve sosyal ilişkileri yansıtan eşsiz bir örnek olarak ele alınmış ve bizlere hediye edilmiş, bir kült-klasik olma özelliği taşıyan "Vesikalı Yarim", hikayesi ile olduğu kadar karakterleri ile de göz alıcıdır. Sabiha ve Halil, ikisi de geçim derdine düşmüş, işçi sınıfına mensup bir rol model çizmektedir. Bakıldığında derinliğini ve anlaşılabilirliğini koruyan bir manav ile ruhsal olarak çökmüş, gelecek kaygısına kapılmış, bu yüzden farklı bir maske ve yaşam modeli benimsemiş Sabiha. Bu aşk şablonunu yaratan tek şey ise tamamen zaman geçirmek için seçilmiş bir gazino ve işte, gerçek aşka uzanan ilk eylem.
Halil, dükkanının kapısını kapatıp kilidini astıktan sonra ağır adımlarla gazinoya doğru yol alır. En önde kendisi için ayrılmış masasına yerleşmişken sahnedeki Sabiha'yı görür, Halil. Sahnedeki adeta kendisine sunulan iki kanada sahip bir kadındır ve bu kadını görür görmez aşık olur. Hani Sabiha da Halil'e karşı boş değildir ya, bunu da arkadaşıyla geçen bir diyalogla belli eder: -Evli miymiş sorsana! +Soramam. -Neden? +Ya evet derse?
İletişimlerinden bile anlarız ikilinin marjinalliklerini.
İstanbullu Halil ve Şen Gazinosu'nun güzel dilberi Sabiha'nın bir dramaturji öyküsüdür bu. Edebi bir anlatıma ve sosyal bir eylem ile sunulmuş kabuğa sahiptir. Ara sıra sadece göz temaslarından bile neler anlatılabileceğine şahit olduğumuz filmde, tüylerimizin diken diken olduğu o ana kadar her şey istenilen tempoda ve akıcılıkta gider. Ta ki Halil'in evli olduğunu öğrenene kadar... Yıkılan hayaller, verilen aşırı tepkiler, kayan ön yargılarımız ve bu durumu anlayışla karşılamak zorunda kalışımız... Çünkü Halil evlidir ve iki çocuğu vardır; evine ve çocuklarına geri dönmelidir. Peki asıl soru şu: Ya Sabiha ?
Kimi insanlar tarafından hor görülen birisi olan Sabiha, okkalı bir delikanlılık ve hayat dersi verir, Halil'e ve bizlere. Sonrasında gelen türlü markalara ait içki şişeleri ve boşluğun içine düşmüş endişeli bir manavdır. Mahsun bir şekilde her şeyi kabullenir Sabiha. Gerçekten de "çok önceden rastlaşmaları" gerekliydi. Sabiha bilir bunu, Halil bir gün evine dönecektir; Halil de bilir ki Sabiha da gazinoya dönecektir. Seyirci de bilir ki herkes yarın işine geri dönecektir çünkü toplum olarak farklı bir adım atmak bizleri hep endişelendirmiştir. Bu durum iki aşık için de geçerlidir.
Ve, evet, Halil evine döner. Daha önce görmediğimiz, bilmediğimiz ve yeni tanıştığımız eşi, çaresiz bakışlarla ve iki büklüm halde kapıda Halil'i beklemektedir. Evine dönen ve içeri giren Halil'e, giymesi için terliklerini getirir. İki küçük çocuk koşarak içeri girer ve Halil'e sarılır. Halil ise köşesine çekilir ve bir sigara yakar. Aslında sigarayla birçok şeyi yakar Halil. Derin bir sessizlik olur ve Halil'in düşündüğü tek şey, daha önceden rastlaşmaları gerektiğidir.
Facebook Yorumları