Hikayelerin geneli için sürpriz bir son yok ama yine de sizi eğlendirecek bir sürü detay var.
Size bir hikaye anlatayım mı?
Fikret, her sabah olduğu gibi kahvaltısını yapmadan geç kaldığı durağa gitmek için acele ederken merdiven basamaklarında bileğini burkar.
Acılar içinde durağa yetişen Fikret, müşteriler gelmeden önce arkadaşlarıyla koyu bir sohbete girer. Zamanla sohbet sohbeti açar ve Fikret, Almanya'da yeni evlenen kuzeninin hikayesinden başlayarak Yok Artık! dedirtecek binbir türlü hikaye anlatır.
Herhangi bir şarkı ya da hikaye dinlerken genelde, beynimizde sadece kendimizin görebileceği bir HD video klip yaratırız: Gözlerimizi kapattığımızda hayattan topladığımız görüntü parçalarını özgün bir düzenle kurgular ve her ne kadar dinlediğimiz hikayeler kurgu da olsa bu görüntüleri bütün arka fona yerleştiririz.
Sonuç olarak Fikret hikaye anlatmaya başladığında gözlerimin arkasında, bir filme benzer hareketli görüntüler elde ediyorum. Ortaya insanı güldüren, duygulandıran ve de düşündüren sıcacık bir film çıksa da yine de filmden aklımızda tek bir soruyla ayrılmamak imkansız: Taksici genç Fikret karşılıklı Hikaye olaylarını Ed Bloom ile yapmış olsaydı ortaya nasıl bir film çıkardı acaba?
Facebook Yorumları