Hücre 211 filminde insanlık, sevgi, korku gibi temel konular yer alıyor. Mahkumlar ve hücrelerdeki ayaklanmalar hakkında klasik bir gerilim filmi.
Bazı İspanyol yönetmenler ve bu yönetmenlerin filmleri çoğu sinemasever tarafından bilinmez. Ancak Hücre 211'i izleyince İspanya sinemasının biraz daha içine girmiş ve bu duyguyu tatmış olacaksınız.
Esaretin Bedeli'ni izleyenler umudun ne kadar önemli bir değerde tutulduğunu bilirler. Bu film ise umudun ne olduğunu bilmiyorum diyecek kadar sert bir film olmuş.
Celda 211 tanınmış İspanyol yönetmen Daniel Monzon imzalı bir film.
Juan Oliver Cezaevi'nde göreve hazırlanmakta olan bir gardiyan, hapishane ziyareti esnasında tavandan düşen bir kiriş parçasıyla bilincini kaybeder ve refakatçi olarak kendisine eşlik eden diğer gardiyan görevlileri bayılan Juan'ı boş olan Hücre 211'deki yatağa yatırırlar. Hücrenin bir önceki tutsağı birkaç gün önce intihar ettiği için hücre boştur. Bu esnada hapishanenin en tehlikeli tutsağı olan "Malamadre" bir isyan çıkarır. Gardiyanlar ne olduğunu anlayamadan Juan'ı 211'de bırakıp kaçarlar ve geride Hücre 211 ile Juan Oliver kalır. Mahkumların arasında hayatta kalabilmek için onlar gibi düşünmek ve onlardan biriymiş gibi hareket etmek zorundadır artık.
Eğer Juan hayatta kalmak istiyorsa Malamadre'ye biat etmek ve isyancıların arasına katılmalıdır. Umut etmenin kişinin hayatta kalma güdüsünün yanında bir ayrıcalık olduğunu bilmediği gibi bunu, tez vakitte öğrenmek zorunda kalır. Juan 211'den Calzones olarak çıkar ve Calzones, artık isyanın başı Malamadre'nin sağ koludur.
Celda 211, daha iyi koşullar için mücadele eden tutsakların çıkardığı bir isyanla alakalıdır.
Bu erkek savaşında baş aktör olmayı amaçlar; böylece insani muamele görme hakkını alacaktır. Malamadre'nin eli güçlüdür, devletle pazarlığa bile girişir. İstekleri de şunlardır:
1. İdareci Malingo'nun görevine son verilecektir.
2. İki haftada bir, birebir ziyaret gerçekleşecektir.
3. Mahkumlar hapishanede değil, hastanede tedavi görecektir.
İsyan bastırılır, gün kurtarılır ve değişen hiçbir şey olmaz çünkü suçlularla pazarlık yapılmaz. "Onların gözünde kimsenin hayatı eş değerde değildir, çöpüz," der Calzones, "kokmadan , bulaşmadan atılması gereken."
Bu hapishane boğucu bir kutu gibi nefes alınamayacak derecede küçüktür. Acı ve ihanetin ortak olduğu yerdir. Hayat ve umudun bilinmediği bu hücrelerde, sağlıklı düşünmek neredeyse imkansız ve zordur.
Aktör Luis Tosar, Malamadre rolünde. Kalbi olan şiddetsever adam, filmin ruhunu yansıtıyor. Onu hem seviyor ve hem de ondan nefret ediyoruz.
İnsanların umutsuzluk içindeyken ve şiddetle beslenmişken nasıl kendilerini değiştirmek zorunda kaldıklarını ve hissettikleri çaresizlikleri izliyoruz bu filmde. Senaryo zor ve gerçekçi, Manzon her karakteri farklı ve inanılır kılmış. Hikayenin kontrolünü ve temposunu bir an olsun kaybetmeden de seyirciye sunmuş.
Güzel bir film sizleri bekliyor.
Facebook Yorumları