Genç bir anne, yeni doğmuş bebeğini sokağa bırakmak zorunda kalır. Şarlo, tesadüf eseri bebeği bulur, onu kanatları altına alır ve aralarında büyük bir bağ oluşur.

Hikaye ortalama bir seviyede, kaliteyi Şarlo'nun mimikleri belirliyor.

Eski püskü ceketi, bol pantolonu, yırtık ayakkabıları ve tozlu şapkasıyla, Chaplin"in serseri karakteri buhran döneminin en incelikli görüntüsüydü. Filmleri çok kısa sürede büyük kitlelere ulaştı ve onu dünyanın tanınan isimlerinden biri haline getirdi.

Ancak Chaplin daha fazlasını istedi. Yazdığı, yayıncılığını yaptığı, yönettiği, oynadığı, düzenlediği ve bestelediği sayısız filmler arasında The Kid en kişisel olanıydı.

The Kid, sevgilisi tarafından terk edilen Edna, bebeğini daha iyi şartlar altında yaşaması için zengin bir ailenin arabasına bırakır. Arabanın sahibi bebeği bulmaya fırsat olmadan hırsızlar tarafından çalınır. Arka koltuktaki ufaklığı fark eden hırsızlar yoksul bir mahalleye bebeği bırakıp kaçarlar. Onu tabii ki de kahramanımız Şarlo bulur.

The Kid, sinema tarihinde önemli bir yere sahiptir. Çünkü kısa ve öz film formu olarak kome/dramayı birleştiren ilk filmlerden biridir

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları