Başaracağım, bir evimiz olacak; bunun için çalışmam gerekse bile.
Sanayileşmiş bir toplumda hayatta kalmak için mücadele eden bir fabrika işçisini oynayan Charlie Chaplin "Modern Zamanlar"da, seri üretimin ve 20. yüzyıl mekanizasyonunun en keskin ve ayrıntılı araştırmalarından birini yarattı.
"Modern Zamanlar", Charlie Chaplin'e ününü kazandıran ve sanat tarihinde bir insanın kurgusal imgesi olarak anılan küçük serseri karakteri "Şarlo"nun son ekran görünümüne işaret ediyordu.
Serserinin veda ettiği dünya, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce doğduğu dünyadan çok farklıydı; ardından 19. yüzyıldan çıkan bir dünyanın yoksul kesiminin zorluklarını paylaştı ve sembolize etti. "Modern Zamanlar" kitlesel işsizliğin, sanayi otomasyonunun yükselişine denk gelen Büyük Buhran'ın ardından çok farklı çıkmazlarla karşı karşıya kaldığını buldu.
Sosyal bilince sahip bir sanatçı olan Chaplin, yeni çağın ekonomik problemleriyle meşguldü. 1931'de uzun bir dünya turuna çıkarak Hollywood'dan ayrıldı. Avrupa'da milliyetçiliğin yükselişini, depresyonu, işsizliği ve otomasyonun sosyal etkilerini görmekten rahatsız oldu. İktisat teorisi üzerine kitaplar okudu ve kendi ekonomik çözümünü (Ütopyacı idealizm konusunda zekice bir çalışma) tasarladı.
1929 yılında tüm dünyada boy gösteren Global Ekonomik Kriz döneminin atmosferine tüm çıplaklığıyla odaklanan film, sosyal ve ekonomik konum üzerine gerçekçi bir yorumdur. Bir fabrikada sıkı bir çalışma temposuyla boy gösteren küçük serseri "Şarlo"nun bu tempoya ayak uydurması, beraberinde türlü yanlış anlaşılmalarla akıl sağlığının yerinde olmadığına karar verilerek hastaneye yatırılması gibi Büyük Buhran sonrası oluşan trajediyi başarılı bir şekilde ele alır.
Esrarengiz bir şekilde Şarlo, ünlü tokat ve tekme rutinlerinden bazılarını sürdürürken kendisini yanlışlıkla bir komünist mitinginin ortasında bulur ve Chaplin, gerçek hayattaki eşi Paulette Goddard tarafından canlandırılan bir sokak kızına aşık olur.
Facebook Yorumları