Ölmek üzere olan babasının son arzusu üzerine genç adam, evlilik dışı olan üvey kardeşini bulup Makedonya'ya getirmek için külüstür bir araçla İstanbul'a doğru yola çıkar.

Farklı sosyo-kültürel geçmişe sahip iki üvey kardeşe tanık olduğumuz eğlenceli bir 'Yol' filmi.

Balkanlarda bir yabancı.

Makedonya'da uzun yıllardır ikamet eden tır şoförü Suat ölüm döşeğindeyken oğlu Sakıp'tan son isteği İstanbul'daki evlilik dışı olan üvey kardeşini bulmasıdır. Oğlu Selim'i henüz bebekken terk ettiği için isteği, ölmeden önce oğlunu bir kez görmek ve helallik almaktır.

Sakıp, babasının 60 model külüstür arabasını alır ve Selim'i bulmak için İstanbul'a doğru hareket eder. Selimi bulabilmesi için bel fıtığı Sakıp'ın Fatih semtinde bulunan 166 adet camide namaz kılması gerekmektedir.

Vatanından uzakta bir bireyseniz gurbet yolculuğunu izlerken bir yabancının zorluklarını hemen fark edip Sakıp karakterine bir sempati besleyebilirsiniz. Genellikle Balkanlar ve Makedonya hakkında iddialı bir başlığı olmasa da şimdiye kadar gördüğüm, yabancılık hakkındaki en iyi filmlerden biri. Başlangıçta sarhoş, ağzı bozuk ve inatçı kardeşini Balkanlar'a getirmeye çalışan Sakıp, ekonomik eksikliğe rağmen anlayışlı, kendinden emin ve olgun bir adam profili çizmekte.

Kusturica Şenliği... 

Senaryosunu filmin başrol oyuncusu Ertan Saban ile birlikte yazan Ali Atay'ın bu ilk yönetmenlik denemesinde birçok açıdan iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. Tercih edilen renk skalası filme dinamik hava katıyor. Özellikle yolculuk sırasında kullanılan dış çekimlerde tercih edilen sinematik renkler, fondaki müzik eşliğinde başarılı bir sinematografi oluşturuyor.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları