İnsanları yaratıklardan koruyan Grimm Ailesi'nin son mensubu olduğunu öğrenen bir genç.

"Değişim hiçbir zaman kolay değildir."

Bir emniyet teşkilatının prosedürlerinin dışında, peri masallarından çıkmış tuhaf yaratıklarla uğraşan iki dedektif. "Doğaüstü" olaylara ve alışılmadık kötü, tuhaf karakterlere karşı hükümetin kurduğu özel bir birimin son üyesi olduğunu ve yeni görevinin artık insan nüfusunu bu mitolojik varlıklardan korumak ve bunlar arasındaki dengeyi sağlamak olduğunu öğrenen bir genç.

Bu görsel hikaye bilindik Dede Korkut Hikayeleri ve Keloğlan Masalları'nı andıran mitolojik kahramanlarla dolu hikayeler eşliğinde, bilindik prens-prenses hikayelerindeki kötü, çirkin ve tuhaf karakterler durması gereken yerin dışına, gerçek dünyaya, yani aramıza giriyor.

Cadılar, devler, vampirler, kurt adamlar gibi korkunç varlıklardan insanları korumak Grimm Kardeşler'in görevidir. Karanlık, tehditkar ve ürkütücü yaratıkların portreleri eşliğinde eğlenceli bu fanteziyi izlerken işlerin iyi gittiğini ve insanoğlunun bu savaşı kazandığını görmek çok gurur verici.

Hikaye, çoğu suç-gerilim hattını büyük ölçüde takip etmekte. Bir insan ve bir kurt adamdan oluşan iki farklı türün aynı birimde, biri polis memuru biri sözleşmeli personel olması ve iki yıldır kadroya alınmaması daha büyük dertken dışarıdaki suçluları kovalamak, daha ilginç duruyor.

Öykü aldığı büyük ilgiye rağmen bana pek bir şey vermiyor. Eminim galası yapılan filmde ünlülerin "Filmi çekerken çok eğlendik!" dediği türden bir seri. 'Harry Potter' ve 'Scooby Doo' mantığına benzer, ortalarda dönen gizemli olayların ve cinayetlerin arkasından canavarların çıkması ve memur arkadaşların canavarları öldürmesi ilk birkaç bölüm için güzel görünüyor olsa da devamlı aynı şeylerin olması oldukça ergen duruyor. 'Siyah Giyen Adamlar' animasyonuna ait gibi durmayan ama cesaret eden klişeler, küçükken canlı yayına bağlanıp Hugo oyununda durmadan 3 tuşuna basan çocuğu hatırlatıyor. Baya bir ilerlemiş ama sonuç olarak kazanamamış bir çocuğu. Dizinin 6 sezon ilerlemiş olması, ondan bekleneni karşılamış olsa da belli bir jenerasyona hitap ettiğini fark ediyoruz.  Koskoca Hollywood'un bunu yapması göze batıyor. Türkiye'deki zengin kız-fakir oğlan, fakir kız-zengin oğlan, hem fakir hem kör kız-zengin oğlan hikayelerinden gına geldiğini de belirtelim. Bir de televizyonu her açtığınızda karşınıza çıkan reklam, dizi ya da film, herhangi bir eğlence programında herkesin Karadeniz şivesiyle konuşması çok can sıkıcı ve amatör duruyor.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları