Abartı/duygusallığa başvurmadan da hassas ve dengeli filmler yapılabileceğinin en iyi örneği
Konuşmadan da anlaşılabilir mi?
Başka Dilde Aşk'ın henüz açılış sahnesinde kahramanlarımız Onur ve Zeynep düzenlenen bir parti gecesinde saatlerce sohbet ediyor. Zeynep gibi biz de uzun süre Onur'un işitme engelli olduğunu fark etmiyoruz. Özellikle genç yönetmen İlksen Başarır, bu önemsiz detayı sohbetin en arka planına yerleştiriyor.
Onur'un hayatı, beraber spor yaptığı arkadaşı Vedat'ın doğumgünü partisinde Zeynep ile tanıştıktan sonra beklenmedik bir değişime uğrayacaktır.
Kalabalık ve gürültülü bir barda hiç konuşmadan geçen bir gecenin sonunda Zeynep, Onur'un işitme engelli olduğunu fark eder. Ama bu alışılmadık durum Zeynep'i, Onur'dan soğutmaz. İşiyle, ailesiyle sorunlar yaşayan Zeynep yaşadığı çevreyi sorgularken biraz da bilmediği bir dünyanın merakıyla da unuttuğu ceketini bahane ederek Onur'u ziyaret etmeye karar verir.
Babasının annesini başka bir kadınla aldattığını öğrendikten sonra bu durumu içine sindiremeyip evi terk eden Zeynep, birçok iş değiştirdikten sonra çağrı merkezinde çalışmaya başlar. Ancak çağrı merkezleri çok ağır çalışma koşullarına sahiptir ve karşılığında kazandığı az paradan da çok mutsuzdur. Bütün gün telefonda tanımadığı insanlarla konuşmak zorunda kalan kız konuşmadan da Anlaşabildiği Onur'la huzuru bulacağından oldukça emindir.
Facebook Yorumları