Altın Eldiven'de iğrenç olmayan bir an bile yoktur.

B.. kokusu hayata yön verir.

Usta yönetmen Fatih Akın, tam da gerçek hikayenin başladığı yıl olan 1973 yılında Hamburg'da dünyaya geldi. Son filmi Paramparça ile Altın Ayı ödülünü kazandı; politik bir ifadeye sahip drama ve gerilim filmleriyle tanıdığımız yönetmen, duygusal derinliği az olan ve neredeyse hiçbir politik çağrışımı bulunmayan korkunç bir seri katilin düz hikayesine odaklanmayı tercihe etmiş. Golden Glove;  sert, iğrenç ve gözlerinizi kapatmak isteyeceğiniz türden bir filmdir. 

Öykü, 1973-77 yılları arasında yönetmenin doğduğu şehirde, en az dört fahişeyi öldüren seri katil Fritz Honka'yı yeniden yarattı.Film merkezi için, genellikle yaşlı ve sarhoşların doldurduğu arka sokak barlarından birini seçiyor. Fritz de bu barın düzenli müdavimlerinden biridir; kendisiyle dalga geçen insanlara hizmet etmektedir. 

II. Dünya Savaşı'nın yetim ve depresif bıraktığı bu insanlar, cehennemin merkezinde çocukluğunu geçirmiş gibi gözükmektedir. Veyahut Edward Munsch'ün tablolarından birinin benzeri gibi. cesedi andıran yüzleri beyaz, alkol ve uyuşturucu sonrası canlılığını kaybetmiş, ağızları bozuk, agresif, müstehcen ve ahlaksızlıkla kirlenmiş, ailenizi götürmek istemeyeceğiniz yahut sevgilinizle bir an bile kendinizi rahat hissedemeyeceğiniz bir yer görünümündedir.

Fritz Honka'nın kendisi çirkinliğin resmidir: Şaşı gözlü, dişleri yamuk ve bir kambura sahip. İletişim problemi vardır, konuşurken bazen telaffuzu zorlaşır ve öğrenme güçlüğüne sahiptir. O, Norman Bates gibi güzel ve çekici bir vizyona sahip değil, aksine acınacak bir görünümdedir. O, bu zamana Kadar görmeye alışık olduğumuz seri katillerden biri değil.