Tarkovsky'nin otobiyografisi olma özelliği taşıyan Hikaye, orman içinde bir kulübede, II. Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde, yönetmenin eski karısı, annesi, babası arasında gidip gelerek anlatılan bir rüya gibidir.

...neyin gerçek neyin rüya olduğu, geçmişte olanla bugünkü imgenin duygusuzluğu.

Kekeleyen bir çocuk, doktor tarafından hipnotize edilir.Geniş bir tarlayı kuvvetli bir fırtına vurur.Yarım asırlık bir tavan çöker.Küçük bir çocuğun kafasına siyah bir kuş konar.Uyuyan genç bir kadın tavana doğru yavaşça yükselir.

Tüm bu dağınık "imgeleri"tek bir hikayeye sıkıştırmak ve bir öykü yaratmak imkansız gibi görünüyor olsa da Andrei Tarkovsky bunu denedi. 

Aslında The Mirror bir hikaye değil, daha fazlasıdır.

Andrei Tarkovsky'e göre ayrılmış kadınları ve çocukları bir araya getirmek isteyen bir "resim". Kendi hayatı üzerinden aşk, bağlılık, anılar ve hayata dair birçok şeyi gözler önüne seriyor.II.Dünya Savaşı öncesinde geçen film, ormanın derinlerinde bulunan küçük bir kulübede başlar. 

Tarkovsky'nin hayatına odaklanan filmde, eski karısı, annesi, babası, kendi hayatı ve ebeveynlerinin Kuşakları arasında eski bir yolculuğa çıkıyor.  

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları