" Gelenek ve görenekler bizleri beşiğimizde karşılar ve ancak mezarımızda bırakırlar."
2002 yapımı bu mini serinin farklı bir yerde olması, kendine has bir çekiciliğe sahip karakterlerle dolu olmasıdır.
Her iki sınıfın da ele alındığı ve görsel olarak çok iyi sunulan bu hikaye, zenginler ve hizmetçileri başlığı altında sağlıksız bir anlatı ve iletişim içinde değildir kesinlikle. Aksine hizmetçiler, ev içi hizmetlerini sahiplerine büyük bir görev aşkı ile sundukları gibi ev dışında ailenin yaşadığı zorluk ve entrikalarda da duygusal olarak ailenin her daim yanlarındadır. Bize gösterilen büyük konağın içini süsleyen pahalı, yerel el işi işlemeli ve derinliklere sahip motiflerle süslü halıların üzerinde endişeli, öfkeli ve en doğal hallerini sergilemektedirler. Anadolu'nun kendine has yerel renk ve tonuna sahip manzara, yemek ve kıyafetleriyle seyirciyi kendisine çekmek için her türlü romantikliği sunmaktadır.
Asmalı Konak, Kapadokya'nın o eski tozlu tarihi konaklarından birinde yer almış, atalarının lüks ve soyluluklarını devam ettiren bir aile. Seymen, duygusal kişiliğe sahip bir Anadolu erkeği karakterini sunmakta, Bahar ise New York'ta Güzel Sanatlar okuyan 1. sınıf öğrencisi karakterini sunmaktadır. Bahar, o bildiğimiz orman yeşili gözlere sahip güzel, modern bir kızdır ve her türlü insana karşı güven sorunu yaşamaktadır, özellikle de erkeklere karşı. Fakat karşısına çıkan tesadüften sonra bu durum hiç de umduğu gibi bir hal almayacak, aksine önüne geçilemez bir yola girecektir. New York'un o pahalı ve süslü sokaklarından birindeki küçük bir kafede göz göze geldikleri anda yaşananlardan, büyük bir şeyler olabileceğini az çok kestirebiliyorsunuz. O unutulmaz aşklarının ilk temellerini attıkları yerden kilometrelerce uzaklara taşıdıkları yeni duygu birikimini Konak sakinlerinin haber alması sonrasında onları bekleyen tüm engel ve zorluklara karşı güçlü duruşlarını ve tutarlılıklarını seyrediyoruz.
Bu inanılmaz derecede ulaşılması zor aşk hikayesinin dışında izleyenlerine birçok mesaj da sunmaktadır. Toplumsal olarak gelenek ve göreneklerin sevda karşısında nasıl bir tutum ve kalıba geçtiğini araştırmış bir ekip tarafından bilgiler dahilinde ilerlemektedir dizi.
Seymen Ağa'nın kan bağı olduğu aile fertlerinin her birinin kendi kişisel sorunlarıyla birlikte ilerleyen bu sarmal hikayede bazen ciddi bazen alaycı bir tavır sergilenmiş; monolog ve yakın açılarıyla birlikte Konak, bize şato soğukluğunun aksine küçük bahçeli bir ev sıcaklığına sahip bir aile resmi sunulmuştur. Hikaye bazen kendine göre sine-masal halinde bir ilerleyiş de sergilemekte ve Türkiye'nin bölgesel sorunlarına değinmeye çalışmaktadır.
Facebook Yorumları