Görme engelli bir piyanistin tüm dünyası, kendini kazara eski bir film yıldızının öldürüldüğü suç mahallinde bulmasının ardından bir dizi şok edici olayla sarsılır.

Ve şimdi, asla tanık olmadığı bir suçu rapor etmeli.

"Hayat nedir? Yaşayana bağlı."

Elbette bu alıntı filmi bitirene kadar size pek bir şey ifade etmeyecek, belki de sizi hiç etkilemeyecek.

Andhadhun, görmemesi gerektiği halde bir cinayeti gören kör bir piyanistin hikayesidir. Şiirsel adalet alt başlığı ile devam eden hikayenin geri kalanı, kendisini içinde bulduğu bu çıkmazın sonuçlarından kurtarma çabası  etrafında döner.  Filmde katilin kim olduğu hakkında  şüpheler var ve asıl heyecanı yaratan da bu ayrıntılı gizem sarmalıdır. 

İlk yarım  saat  oldukça sakindir;  büyük dalga ya da  fırtına öncesi  sessizlik diyebiliriz.  Hatta biraz romantizm dolu da diyebilirim. Kör bir piyanist ve sevgilisi arasında geçen anlar, galiba aralarında aşk var diyebileceğimiz anlardır. Ama konumuz bu değil, bundan sonrası... İlerleyen saatlerde film bizleri ilk cinayetin gerçekleştiği salona doğru götürür. Akash gibi bizler de müziğin o eşsiz melodilerine eşlik ederiz ancak kamera  açısını değiştirdiğinde yine  Akash gibi bizim de tüylerimiz diken diken olmuştur. Ve Akash soğukkanlılığını korumalıdır.

Müzik devam etmeli...

Film, Bollywood'da  görmeye alışık  olmadığımız türde karakterlerin  karanlık ruh hallerini gösteriyor ve gölgelerini takip ediyor. Her biri, farklı meslek ve maske eşliğinde karşımıza çıkan karışık gölgeli ve gizemli kişilikler  olarak resmedilir.  O etkileyici sahne sonrası kanımızın  çekilmesi ve kalbimizin durması da bu etkileyici maskeleme sayesinde olur.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları