"Eski bir söz der ki: Seni öldürmeyen şey güçlendirir. Ben buna inanmam; bu seni yalnızca öfkeli ve kederli yapar. Güç dostlarından, ailenden ve zor şeyleri başarmanın hazzından gelir. Bunlar seni ayakta tutar; bunlar sana sarılır en zor zamanında."
Bu karşımıza çıkan karikatürize edilmiş dizinin sunmuş olduğu, beş mevsimlik acımasız ve ağır yolculukta geçirmiş olduğum hoş olmayan duyguların tümünü iki kelime ile tarif etmek zorunda kalsaydım -biraz ağır olabilir ama- bu, "zaman kaybı" olurdu. Hikayeye dalmayı planlıyorsanız eğer kendi başınıza uzaktan benzersiz olan bu evrene giriyor ve ekiple birlikte hüsranı hissediyorsunuz. Aslında bu şova gösterilen övgüleri görmek beni çok şaşırtmıştı. Hali hazırda "Arka Sokaklar" kalitesizliğine sahip ve onun sahip olduğu güçlü enerjiyi istemsizce fark ettiriyor. Ancak kendi cool kitlesini elde etmesi ve istenilen reytinglere ulaşması, seriyi haklı konuma getirmekten başka bir şey yapmıyor.
Karşımıza anti-kahramanlarla ilgili hareketli bir hikaye çıkıyor. Bir izleyici olarak her türden anti-kahraman üzerine odaklanan hikaye keyifli olabilir. "Mad Max", "Dexter" ve "Behzat Ç." ilk olarak akla gelen işlerden olsalar da bu şovdaki bisikletçi ve arkadaşlarının, "kendilerince" haklı eylemleri gerçekte destekleniyormuş gibi hissettiriyor ve sanki bizlerin de haklı kişisel aksiyonlarına destek vermemizi bekler gibi bir tavır sergiliyor. Çevresindeki herkesi yozlaşmış bir "halk" olarak gören, 'kendi göbek bağımızı kendimiz kesmeliyiz' ilkesini benimsemiş ve 'sorunlarımızın bir sonuca ulaşmasını sağlamalıyız' gibi, yasanın ve kanunların yozlaşmasını anlatan söylemlere sahip, gerçek kaos önderi "Joker"i akla getiriyor. "Şunu asla unutma gülerken kaybettiklerini ağlayarak geri kazanamazsın." Masum bir seyirci ve hukuka ve kanunlara olan inancını yitirmiş bir birey olarak düşündüm kendimi; bir de benim gibi düşünebilecek binlerce suçluyu, herkesin haklı olduğuna inandığı bir atmosferi... Gerçekten ürpertici.
Bu hareketli ve bol suça teşvik eden hikaye; içindeki haydutların gerçekten iyi, her eylemlerinin haklı ve kendi oluşturdukları güven çemberinin içinde daha güvenli ve huzur dolu olduklarını düşündürtüyor. Çemberin etrafındaki sorunları kendi çevirdikleri dikenli tel dışında tutmaları ve ara sıra bu çemberin dışına çıkabilme cesareti göstermeleri her ne kadar ilham verici duruyor olsa da sunduğu genel fikir, biraz panik olmamıza neden oluyor.
Karşılarına çıkabilecek tehlike arz eden herhangi bir otorite figürü, kamu ve güvenlik personeli ya da rakip çete üyesi... Hiç fark etmez. Onlar için ekip ve kurallar kutsaldır ve her biri kendi halinde rahat ve huzurludur.
Daha önce de belirttiğim gibi kötü adamların kök salmaları her zaman için umurumda olan bir konu değil ancak her gösteriyi özel kılan ve kökleri olan bir kötülük yahut kötü, bu gösteride imkansız duruyor. Karakterler yenilmez ve bu nedenle de tempo ve hız tamamen anlaşılmazdır. Hikaye satırları kolayca tahmin edilebilir. Biraz daha zaman harcanabilseydi ya da birkaç takviye yapılabilseydi karşımıza "Mad Men" ve "Breaking Bad" ayarında bir seri çıkabilirdi. Ama maalesef dizi, motosiklet kullanan çete üyelerinden oluşan aksiyondan ileri bir derinliğe ulaşamıyor.
Facebook Yorumları