Kim olduğunu ve nereden geldiğini bilmeyen bir Cyborg.

Çok bekledik ama buna değdi.

Bir yıldan fazla süredir merakımızı birkaç farklı fragman ile gideren ve heyecanla beklenen bilim-kurgu aksiyon filmi Alita, nihayet sinemalardaki yerini aldı.

31 Ocak'ta Londra'da gerçekleşen galanın ardından 15 Şubat'ta Türkiye'de gösterime giren Alita, film eleştirmenlerinden karışık eleştiriler aldı. Bazıları zayıf bir film olduğunu bazıları ise esaslı bir hikayesi olduğunu dile getirdi ancak şahsen izledikten sonra, böyle karışık birkaç kritikle karşılaşması anlaşılabilir bir durum.

Mangaların sinemaya aktarılan versiyonlarında yapılan denemeler çok başarılı işler çıkardı son zamanlarda; 2017 yılındaki Kabuktaki Hayalet bunun en bariz örneğiydi. Alita ise Hollywood'un yeni bir anime filmi büyük ekrana uyarladığında beklenen şeyin dikkat çekici bir şey olduğunun göstergesi. James Cameron'un Alita'sından önce Titanic ve Avatar seyircilerde harika bir heyecan yaratmıştı; isim ve etkisi dikkate alındığında -bir de işin içine Sin City'nin başarılı yönetmeni Robert Rodriguez'in girmesiyle- büyük ve olağanüstü bir şeyle karşılaşacağımız beklentisi kaçınılmaz hale geldi.

26. yüzyılda güçlüler zayıfları yine avlıyor.

Alita -Yukito Kushiro'nun 90'lı yıllardaki popüler Japon siber çılgınlık akımının en dikkat çekici mangalarından biri "GUNNM"a dayanan Savaş Meleği- 2563'te kurulmuş bir distopya masalı. Gizemli bir kadın Cyborg, bilmediği bir gelecekte uyanır, Ido adlı bir doktor tarafından bulunur. Bir Cyborg onarım uzmanı olan Dyson Ido, Alita'nın insan beynine ve antimadde ile dolu bir kalbe sahip olduğunu keşfeder. Cyborg görünümü dışında olağanüstü geçmişi olan bir kadının kalbine ve ruhuna sahiptir. Alita yeni hayatına alışmaya çalışırken Doktor Ido, onu gizemli geçmişinden de korumaya çalışır. Yeni arkadaşı Hugo ise tam aksine Alita'nın, geçmişini hatırlaması için anılarının tetiklenmesinde yardımcı olacaktır.

Alita, Distopya çizelgesindeki küçük detaylar dışında, orijinal mangaya çok sadık kalıyor. Bu filmi çekmek için çok zaman harcandığını biliyoruz, Steven Spielberg'ün "Başlat" filminde de çok çaba harcadığı edindiğimiz bilgilerden biriydi; tabii ki bir Jurassic Park etkisi yaratmamıştı. Bakalım James Cameron, yeni filmiyle bir Avatar etkisi yaratabilecek mi? Alita'nın geçmişi hatırlama çabaları, klasik bilim-kurgu eserlerinden de bildiğimiz gibi eyleme dayalı ilerlemede şehrin yönetimini elde tutan tehlikeli ve yozlaşmış güçlerin dikkatini çeker: Artık Alita bir avdır. Eşi benzeri görülmemiş bir kovalamaca sonrasında inanılmaz derecede dövüş kabiliyetine sahip olduğunu fark eden kahraman, yavaş yavaş geçmişine ait küçük bir ipucu elde eder. Bir bilim-kurgu ya da aksiyon hayranıysanız olumsuz eleştirileri yok sayın ve kendiniz için Alita deneyimini yaşayın. Bu bir şekilde aksiyon-bilim kurgu türünün en heyecan verici filmlerinden biri; Matrix ya da Akira olmasa da zaten öyle olduğunu iddia etmeyen başarılı bir yapım.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları