"Ah, saflığın alevleri, bu günahkar şehri dümdüz et! Kirlenmiş kalplerimizi yakıp kül et! Korkumuz yok! Eminiz ki, bedenlerimiz alevlerin arasında arınacak."

Altın Aslan Ödüllü mangaka Katsuhiro Otomo tarafından yaratılan aynı isimli manga serisine dayanan bir öykü. Büyük bir patlamanın ardından tam 30 yıl geçmiştir ve Tokyo'yu yok eden 3. Dünya Savaşı'nı tetikledikten yıllar sonra, yeni oluşan neo-Tokyo içinde beliren çete şiddeti, terörizm ve otoriter hükümet yönetimi yeni düzende yer alan kentin sakinlerini rahatsız etmektedir. Birkaç rakip motosiklet çetesinin birbirleriyle olan rekabetin liderlerinden biri olan Tetsuo, kısa bir süre önce hükümet laboratuvarından kaçan psişik bir çocuğa çarpar. Kaza onun benzer psişik yetenekleri miras almasına neden olur ve kısa bir süre sonra meydana çıkan epik gücün belirtileri, bir gerçeği de beraberinde ortaya çıkarır: Bu güç tam 30 yıl önce Tokyo'nun yok edilmesine neden olan çocuk "Akira"nınkiyle aynı benzerliktedir.

"Neo-Tokyo'nun kaderi bir kez daha tehlike altındadır."

Bir bütün olarak Anime dünyası için Akira, özel bir şeydir. Ayakkabısını balo çıkış kaybeden veyahut bir cadının kıskançlığından dolayı kalbi istenen bir prensese ya da etrafta konuşan hayvanlara alışıksanız ve henüz bir anime keşfetmiş değilseniz bu epik, korkunç ve ince çizimlere sahip ütopyayı ilk sıraya koymamanızı öneririz. Çoğunluk tarafından türünün bir başyapıtı olarak kabul edilen bir film olmasının yanı sıra, Japon animasyonu olarak Batı'nın dikkatini çeken ilk filmdir. Akira canlandırmanın sunabileceği en iyi Faber Castell çizim malzemelerini temsil eden, etkileyici, şaşırtıcı, eğlenceli, korkutucu ve özgün aksiyona sahip muhteşem bir anime-manga çalışmasıdır.

Distopik, fütüristik bir kent ortamında yer alan Neo-Tokyonun acımasız dünyası, çekici olduğu kadar ruhsuzdur. Karanlık sokakları, kirli ve estetik dışı gökdelenleri ve grafiti desenli mimarisi her ne kadar göz alıcı manzaralar sunsa ve kent, şimdiye kadar yaratılmış en iyi şehir görüntüsüne sahip olsa da süslü ama ruhsuz bu bölgede düzen, istenilen düzeyde değildir. Kentin görünümünü oluşturan geniş siluetler, çeşitli endüstriyel ortamlar, şimdiye kadar yaratılmış en iyi animeciler tarafından muhteşem biçimde hayata geçirildi. Bu filmde her dakika kendinizi şaşkınlık içerisinde bulacaksınız.

Hikayenin merkezini oluşturan karakter sunumları içinde beliren bu özgün serüveni keşfetmek, onlarla ilk tanıştığınızda heyecan vericidir.

Suç işleyen, günlerini motosiklet üzerinde geçiren ve şehrin sokaklarında diğer çete üyeleriyle şiddetli kavgalar eden apaçi görünümlü bu tipler her yerdedir. Film boyunca güç dengelerini korumak isteyen biri, "beyaz bayrak" sallayarak ateşkes ister. Neo-Tokyo'daki en eski arkadaşı olan Kaneda aracılığıyla yeni el sıkışmalarının ve barışın gerçekleştiğini görürüz. Kaneda karakteri miras aldığı güç ile büyüdükçe ona olan ilgimiz de o denli büyüyor.

Akira, saf bilim kurgu olarak tanımlanabilen bir final sahnesi ile sonuçlanır ve kişisel animasyonu sizleri, gerçekten küçük dilinizi yutmuş bir vaziyette bırakır. Öyküsünün ve karakterlerinin son derece sofistike olduğunu iddia etmek için değil aksine "Matrix" benzeri hikayesinin yöneldiği felsefi yön ve ele aldığı fikirler oldukça cesur ve el çizimi için neredeyse kusursuz bir başyapıttır.