Usta aktöre göre, Yeşilçam'da senaryo diye bir şey yoktur.

1934 yılı henüz Ankara'da Meclis'te "Soyadı Kanunu" tartışılırken dünyaya gelir Ekrem ve babası ona "yağmuru getirmesiyle bilinen fırtına bulutu " anlamına gelen Bora soy ismini verir. Ekrem Bora hakkında eski aktör arkadaşlarının her zaman için bir anı veyahut hikayesi vardır ve bunlardan birisi de Türk sinemasına dargın olmasıdır. Çünkü onun çok istediği Atatürk rolü ona verilmemiştir ve bu olay içinde hep bir ukde olarak kalmıştır.

Yıldızımızın kendisi, ağır ve düşünceli bir görünüme sahip öfkeli birisi izlenimi veren bir mizaca sahiptir. Yapımcıların Ekrem Bora için belirledikleri çekim açısına değil kendi belirlediği çekim açısına uymasıyla bilinen ve 'Serbest Aktör' türüne giren nadir aktörlerden birisidir. Tamamen doğaçlama ustasıdır ve bu doğaçlamalarından birisi de Acı Hayat filmindeki şımarık, züppe bir zengin çocuğunu canlandırdığı Ender rolüdür. Bu rolü sayesinde Yeşilçam'ın dikkatini çeker ve sonrasında Suçlular Aramızda filminde zengin iş adamı Mümtaz rolüyle kaşımıza çıkan ve unutulmaz performanslarından birisine sahip olan Ekrem Bora; üç kardeşin en büyüğü Turgut olarak Bozuk Düzen filmiyle kendi konumunu netleştirir ve sektörde kalıcı bir saygınlık kazanır.

Bu öfkeli ve sert duruşu tamamen kendine has bir olaydır. Ankara'da yetişen ve eğitimini devlet okullarında tamamlayan aktör ünlü olduktan sonra, öncesine ait edinilmiş değerleri korumasını bilmiştir. Onun bu tavrı döneminin insanlarının has tavrı olarak da bilinmiştir. Standartların üstünde fiziksel yapısı ile bilinen aktör, yaşadığı yokluğa ve zorluklara  hep saygı göstermiştir.

Tüm bu anlatı ile Ekrem Bora, lider ruhlu bir aktör olarak kariyerini tamamlamış ancak yaşadığı zorlu roller sonrası kariyerinin düşüşe geçmiş olmasından ötürü dizilerde boy göstermiştir. Bora'nın kendisi Yeşilçam tarafından bir karakter haline getirilmiş olabilir. Ancak o, "Bana biçilen bir rol vardı ve ben hep o rolü oynadım," diyecek kadar geçmişi içine atmış bir aktördü. Fiziksel görünümü ve dramadaki istenilen, beklenilen resme uygun ve oyunculuğunun başlangıcından itibaren kızgın, entelektüel, içe kapanık olması sayesinde 1966 Antalya Film Festivali'nde Sürtük filmi ile En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü, 1991 yılında ise Soğuktu ve Yağmur Yağıyordu filmi ile 2. ödülünü kazandı. Bu başarılı Yeşilçam kariyeri 01 Nisan 2012 yılında aktörün bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmesine kadar da devam etti.

Ruhun şad olsun, Mavi gözlü dev adam.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları