90'lara ait bir apartman sakinleri komedisi.

90'lı yılların o tek kanallı dönemlerindeki en üst yapımlardan birisi olma özelliğini hala taşımasıyla bilinen mini seri, klasik nostalji kolaj çalışmalarında ilk akla gelenlerdendir. Türk televizyon tarihinde özel kanalların yayın hayatına girmediği dönemlerde, üstünlüğünü ve seyirci kitlesini rakip yapımlar olmadan en üst noktadaki yerine konumlandırmıştır. Aynı mahalle ve apartmanı paylaşan semt sakinlerinin hayatlarındaki inişli çıkışlı hikayeleri anlatan ve 1989-2002 yılları arasında yayımlanan bu klasik dizi, Türk yayın tarihinin en uzun soluklu yapımı olma özelliğini korumaktadır.

Dış sahneleri Kozyatağı'ndaki Şelale Apartmanı'nda çekilen ve yayına girdiği tarihteki tek kanallı yıllarda Türkiye'deki izleyici kitlesininin hemen hepsini çeken bu çok kültürlü yapım, 2002'de yayın hayatına gösterişli ve etkili bir son vermiştir.

Mahalle sakinleri ve yan kapı komşuları ile, yöneticisinden kapıcısına kadar, ülkemizin gerçek hikayesine değinir. Bu apartmanda kim ne tür bir ideolojiye yahut ne tür bir sınıfa dahil olursa olsun asla birbirlerini incitmezler.

İş, eğitim ve akrabalık ilişkilerine öncelik veren ve bu önceliği bizim de aralarından cımbızla çekip çıkarabileceğimiz eşdeğer hikayeler arasına serpiştiren Bizimkiler, bulunduğumuz yaşam biçimi ve rol modellemelerini tarz komedisi içerisinde aktarmaktadır. Apartman Yöneticisi Sabri Bey, Kapıcı Cafer, Şükrü Bey ve ailesi ile oğulları Ali ve kızları Bilge, Çarklı Halil ve karısı Sultan, Sevim ve eşi Baykuş Cemil, Katil Yavuz ve sevgilisi Şengül, Tak Tak Sedat, Kabzımal Yavuz, Davut Usta, Şair Cenap, İbrikçi Sıtkı ve Nazif Öğretmen ile kalabalık bir apartman ve birbirleriyle ilişkili olan olmayan inişli çıkışlı hikayeleri ile hepimizin yeniden hatırladığı karakterler... Çoğu aktörün hayatta olmaması da çok kötü bir hatırlatmadır.

Dizide pek bir ana hikaye yoktur. Parça parça hikayelerin birbirleriyle entegre edilmiş ve bazen karışık bazen düzenli bir sunumla ilerlemektedir. Titiz ve her şeyi kontrol altında tutmayı seven, denetleme manyağı Alman disiplinine sahip Apartman Yöneticisi Sabri Bey ve onun zıt karakteri kurnaz, fırsatçı ve arkadan gizli iş çevirmesi ile bilinen Kapıcı Cafer'in sürtüşmeleri gibi... Bütün dizi boyunca bu ve bunun gibi hikayelere öncelik verilmiş ve ailelerin Türk örf ve adetlerine asla saygısızlık yapılmamıştır.

Şükrü Bey ve ailesi, Anadolu'dan İstanbul'a yeni gelmiş orta sınıf bir aileyi temsil etmektedir. Oğulları Ali'nin okul, iş ve evlilik sorunları ile geleneksel ve genel bir model çizilmiştir.

Dizide abartı yahut absürt bir olay yoktur. İyi ve kötü renklerin doğru kullanıldığı ve eski-yeni zaman Türkiyesi'nin iyi işlendiği dizide psikolojik derinlikleri geniş bir alana yayılmış orta, alt ve üst sınıf İstanbulluların ve bizim algılayabileceğimiz ve çevremizde gözlemleyebileceğimiz teatral bir anlatı dili kullanılmış, bunda da çok başarılı olmuştur.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları