The Square / Kare

Yönetmen Ruben Ostlund'un asıl sorusu, "İletişim kurmak ve birbirimize yakın olmak için bizi bize bağlayan temel şey nedir?" olmuş.

Stockholm Modern sanat müzesinde geçen hikayede, başarılı kariyeri boyunca etrafta dolaşan, istediği her kadına sahip olabilen, her daim sadık personele ve arkadaşlarının güvenine mazhar olan küratör Christian'ı izliyoruz. Ancak daha filmin açılış sahnesinden bir şeylerin doğru gitmediğini fark edebiliyorsunuz. Christian bu sahnede imtiyazlı hayat biçimini takdir etmeyen insanlara bakıyor ve deyim yerindeyse büyük egosu ile tüm odayı kaplıyor.

Kare, bu sınırlı alan büyük bir toplumda farklı katmanlardan sosyal sınıflardan gelen insanların küçük bir yansımasıdır. Christian, ziyaretçiler insanlara güvenmeli mi güvenmemeli mi sorusu ile iki Farklı yoldan birini seçmeye davet etmektedir ve bu soru bizi tüm hikaye boyunca takip eder.

Dışarıdan bakıldığında erdem timsali gibi görünen sosyete sınıf aslında sadece kendilerini önemseyen ve geri kalan herkese tepeden bakan bir portre çiziyorlar. Kendi sınırları dışında kalan herkes onlar için bir baş belasıdır. Özellikle dilenciler ve suçlular.