80'li yıllarda, gezegeninden çok uzakta tek başına kalan "Yaban Arısı" henüz çok genç ve ürkektir.

"Sürücü arabayı seçmez, araba sürücüyü seçer."

Birkaç küçük değişikliğin sunduğu fark inanılmaz. Gerçek şu ki Sarı Tosbağa, Michael Bay'in Transformers filmlerinde göründüğünden çok da farklı görünmüyor. Bu yeni görünüm, Bay'in ilk otobot anlatısı ile benzer. İçine kapanık bir genç, araba ister ve tesadüf eseri bir ergenin, lüks ve pahalı bir araba yerine sokakta bulduğu terk edilmiş hurdayı çalışır hale getirmesine tanık oluruz. Bu pek de gençlerin bilindik tavırlarından değildir. İyi bir yarışçı ve tamirci olduğunu öğrendiğimiz 18 yaşındaki genç Charlie, tamir esnasında, konuşan bir stereo ses sistemine sahip "Yaban Arısı" ile tanışır.

Yönetmen Travis Knight ve senaryo yazarı Christina Hudson'un hikayede yaptıkları küçük farklılıklar ile Tosbağa'nın, bütün bir hikayenin ayrı bir parçası olarak ele alındığını görüyoruz. Önceki pahalı filmlerden tanıdığımız Shia Lebouf'un yerine kahraman, genç bir kızdır. Megan Fox'tan sonra kadın faktörü, artık şehvetli bir nesne olarak görünmemektedir. Film, Sarı Tosbağa'nın klasik çizgi filmini ve duygusunu restore ederek nostaljiye yönelmek ister ve 80'lerin hit parçalarını kendi eski ve klasik hikaye anlatımında hissettirir. Öykü boyunca ana tema olarak bir şeyleri kırıp dökmek veya havaya uçurmak yerine, bir şövalye ve bir kız olarak sade ve duygusal bir şeyler söylemek ister.

"Yaşam dolu bir ziyaretçinin, mutsuz bir çocuğun hayatına dokunması ile etkileyici bir dram yaratılır."

Hikayenin sürücü koltuğunda oturan kahramanı Charlie, 1987 yılı San Fransisco yakınlarında bir sahil kasabasında yaşamaktadır. Bilinen Transformers şablonundan, kişisel şablon ve kahraman oluşturularak ikonik bir hikaye yaratılır. Genç kahramanımız, kendine özgü kişisel becerileri ve hobileri olan becerikli birisidir. Olimpiyat seviyesinde yarışlara katılabilecek derecede iyi bir sürücü, aynı zamanda becerikli bir oto tamircidir. Para kazanmak için bir fast-food kafede yarı zamanlı çalışan, müzik dinlemeyi seven ve babasının ani ölümüyle sarsılan mutsuz bir kızdır.

Yaban Arısı'nı bir çöplükte bulduğunda biz, seyirciler olarak onun paslı bir hurda yığını olmadığını önceki filmlerden biliriz. Bu ikili tanışmadan önce, Otobotlar'ın Deseptikonlar ile amansız bir savaşa giriştiği Cyberton gezegeninde kötülerin nihai bir zafere ulaşacağını anlayan bilge lider Optimus Prime, kendi askerlerine stratejik olarak geri çekilme emri verir. Ve Yaban Arısı'nı bir izci olarak dünyamızı gözlemesi için gönderir. Nereye gideceğini bilmeyen ve kimsesi olmayan bir otobot ile aynı belirsizliklere sahip genç bir kızın, bu süreci birlikte atlatmalarına şahit oluyoruz.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları