Bu filmi önermemin birçok nedeni var... Scorsese, De Niro, Pacino ve Pesci gibi.
Bir Netflix yapımı.
Kariyeri boyunca suçun ve cezasının bedeline dair türlü konuları işleyen Scorsese, gangster sinemasının nihai liderliği için meslektaşları arasında belki de ilk akla gelendir. Ancak 1995 yapımı 'Casino'dan beri gerçek bir mafya hikayesi için hiçbir çaba göstermedi. Şimdi 'İrlandalı' filmiyle yeraltı karanlığının içine geri dönüyor, geçmişinin aksine daha yaşlı ve daha savunmasız bir adam olarak.
Hikaye, Charles Brandt'ın 2004'te yayımlanan ve sendika lideri Jimmy Hoffa'nın birtakım karanlık senaryolar eşliğinde aniden kayboluşuna odaklanan 'I Heard You Paint Houses' kitabındaki gerçek olaylara dayanan The Irishman, odağında Frank 'İrlandalı' Sheeran karakterini barındırıyor.
Duydum ki ev boyuyormuşsun?
Evet, bu uzun bir hikaye süresi... Ancak her şey son şaheserinin süresi yerine kalitesi ile ilgili değil mi? Scorsese, tabağını nasıl teslim edeceğini bilen bir şef ve 'İrlandalı' ile ilgili tüm donanım, tecrübe ve parıltıya da sahip. De Niro, Pacino ve Pesci... Büyük bütçe desteği ve akıcı hikaye anlatımı... Güzelliğinin ve zarafetinin başarısı için bu detaylar sizler için de yeterli değil mi? Aslında bu oldukça yeterli, İrlandalı için 'Çok iyi' yetersiz bile olabilir. Aslında 'Mükemmel' doğru kelimedir.
The Irishman, bir mafya tetikçisi olan Frank Sheeran'ın hayatına odaklanır. İkinci Dünya Savaşı'nda görev almış eski bir asker olan Frank, yıllar boyu Bufalino suç örgütü için çalışmıştır. Birçok ünlü isim için dolandırıcılık, tetikçilik yapan ve 'İrlandalı' lakabı ile anılan Frank , aynı zamanda İşçi Sendika memurudur. Frank Sheeran'ın hayatından kesitler sunan film, Amerika tarihinin en gizemli Suç olaylarından biri olan işçi lideri Jimmy Hoffa'nın ortadan kayboluşuna odaklanıyor.
Facebook Yorumları