Solaris Uzay üssündeki bilim adamları gezegende tuhaf ve açıklanamayan gizemli olaylar nedeniyle 'Yer/den yardım isterler. Gezegeni sarmalayan okyanusun 'düşündüğü/nü ve gezegeni 'gözetlediği/ni sanmaktadırlar.

Solaris'in gerçek teması iletişimin kendisidir, özellikle insanlar arasındaki başarısız iletişim.

Bilim mi? boş bir kelime.

"İçinde bulunduğumuz durumda, sıradanlık ve deha aynı derecede yararsız. Biz Evreni fethetmekle ilgilenmiyoruz. Dünya'yı evrenin sınırlarına kadar genişletmek istiyoruz. Öbür dünyalarla ne yapacağımızı bilmiyoruz. Başka dünyalara ihtiyacımız yok. Bir aynaya ihtiyacımız var. 'Bağlantı için çabalıyoruz, ama onu asla bulamayacağız."

Solaris, belirgin bir bilince sahip bir gezegendir. Oraya gelen dünyalıların zihinleri ile oynamak ise en büyük gücü ve yeteneğidir. İnsanların bilinçaltına süzülüp oraya müdahale ederek, hafızalarındaki düşünceleri maddeleştirir. Burada olanları araştırmakla görevli olarak  gönderilen. Kelvin'de gezegenin gücünden payını alacaktır. Böylesi tuhaf bir gizemle büyülenirken kendi geçmişi ile burun buruna gelecektir.

"Kris Kelvin'in siz ikinizden daha da tutarlı olduğunu düşünüyorum. Gayrı insani koşullarda insanca davrandı. Ve siz, konuklarınızı-bize bu ismi vermişsiniz-harici bir şey ya da bir engel gibi görüyorsunuz. Ama onlar sizin bir parçanız. Onlar sizin vicdanınız. Ve Kris Kelvin beni seviyor. Belki de beni sevmiyor, belki sadece kendisini koruyor. Benim canlı kalmamı istiyor..."

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları