2001 krizi birçok yurttaşın  umutlarını paramparça  etti.  Sadece işlerini değil, birikimlerini, hayallerini ve evlerini de kaybettiler. Ülkedeki işçilerin yarısından fazlası bir dönem işsizlik yaşadı, kamu personellerinin maaşları kesintiye uğradı ve ekstra çalışmaya zorlandı.Bu arada şirketler de cimri bir hale geldi.  İşçi gücünü azaltarak daha çok paralar kazandılar.  Bunun sonucunda ise zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek açıldı.

İşsizliğin bir ulusu nasıl tehdit ettiğini,  maddi baskının değerleri nasıl sarstığını listelemiş olduğumuz bu filmlerde siz de göreceksiniz.

Parazit (2019)

İşsiz bir genç  Park, zengin bir ailenin kızlarına İngilizce dersi vermeye başlar.  Zengin ailenin küçük oğullarına  bir resim öğretmeni gerektiğinde genç, tanıdığı bir resim öğretmeni olduğunu söyleyerek sahte bir kimlikle kız kardeşini işe aldırır.

Amerikan Fabrikası (2019)

Endüstri sonrası Ohio'da, Çinli bir milyarder terk edilmiş bir General Mtrs tesisinde iki bin Amerikalı kiralayan bir fabrika açtı. Umut ve iyimserliğin ilk günleri, yüksek teknoloji ürünü Çin işçi sınıfı Amerika'yla çatıştığında aksiliklere yol açar.

İnsanın Değeri (2015)

20 yıldır iş bulamayan 51 yaşındaki Thierry,  bir markette güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlar Çalışma arkadaşlarını ispiyonlaması  istenince,  yeni iş yerinde , kısa süre içinde  kendini ahlaki bir ikilemin ortasında bulur.

Somers Kasabası (2008)

Nothingham'dan kaçıp gelen ve gidecek bir yeri olmayan Tim yeni geldiği Londra'da soyulup dayak yedikten sonra Somers Town'da oturan Polonya'lı göçmen Marek ile tanışır.

Kara Kafa (1979)

Cafer adında bir işçinin ve ailesinin hayatına odaklanır. İşçi Cafer, eşi ve üç çocuğunu Almanya'ya götürerek orada kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalışır

Ben, Daniel Blake (2016)

59 yaşındaki marangoz Daniel Blake,  geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından doktorların tavsiyesiyle işine ara vermek zorunda kalır.Başka bir gelir kaynağı da bulunmadığından, hayatında ilk kez devlet yardımı alabilmek için işsizlik maaşı başvurusu yapar

Germinal (1993)

Etienne Lantier , maden yatakları sayesinde geçimini sağlayan bir Fransız kasabasına yerleşip tek derdi bir işe sahip olmak olan sıradan bir adamdır.

Gazap Üzümleri (1940)

John Steinbeck’in aynı adlı romanından John Ford tarafından beyazperdeye uyarlanan The Grapes of Wrath, sinemanın unutulmaz klasiklerinden biri olarak kabul ediliyor

Maden (1978)

Zonguldak'ta  madende çalışan işçiler,  oldukça zor şartlar  altında ve yetersiz güvenlik önlemleriyle geceli gündüzlü çalışmaktadırlar. 

Modern Zamanlar (1936)

Charlie Chaplin’in bir makina işçisini canlandırdığı filmde, işçinin makinayla olan garip ilişkisine tanık olan patronu onu tedavi görmesi için bir hastaneye yatırır.