Elle çizilmiş bu animasyon, gece gökyüzünde dolaşan kuyruklu yıldızlardan, öğleden sonra yürüyüşüne ve nefes kesen sonbahar yapraklarına kadar her karesiyle göz alıcı.
Rüyaların arkasındaki sır nedir?
Makoto Shinkai, muhteşem animasyonu 'Senin Adın' ile bir sonraki Hayao Miyazaki olmak için yeterli niteliğe sahip bir anime yapımcısı. Ama bence henüz o seviyede değil; görselleri doğru olmasına rağmen hikaye anlatımı oldukça yavaş ve hızı nedeniyle oldukça kusurlu, filmlerini asla seyirciyi tatmin edecek bir şekilde sonlandırmıyor.
Finalleri genellikle ya ani ya da inanılmaz derecede abartılmış. En büyük sorun ise müzik montajlarının kullanımıdır. Ne zaman bir filmi duygusal bir seviyeye ulaşsa şiirselliği uyandıran anıyla ilgili bir şarkı kullanma eğilimindedir. Ne yazık ki bu kişisel seçimi basit ve uyumsuz olmakta, animenin doğasını ve sinematik gösterişini bozmakta, bazen de bir çizgi film gibi görünmesine sebep olmaktadır.
Bu yüzden Shinkai'nin son filminin tüm dünya genelinde gişe hasılat rekoru kırdığını ve Oscar animasyon adayları arasında yer aldığını öğrendiğim günden bu yana, filmin nasıl bir şey olduğunu görmem gerektiğini biliyordum. Öyleyse bu film, adaylığı ve ticari başarısı ile mi yaşayacak yoksa bir itibara sahip olmadan unutulacak mı? Her şeyiyle modern bir kült mü? Bunu tabii ki zaman gösterecek.
Sürekli bir şeyi, birini arıyormuşum gibi hissediyorum.
Konu, farklı yerlerde yaşamalarına rağmen birbirlerine bağlı hale gelen iki yabancının hikayesini anlatıyor. Hayatından pek de memnun olmayan Mitsuha, etrafı dağlarla çevrili bir bölgede yaşar. Vali olmaya çalışan babası seçim kampanyaları ile uğraşmaktadır. Evde kendisi, kardeşi ve büyükannesi dışında kimse yoktur. Kırsal kesimdeki yaşamlarından fazlasıyla sıkılan Mitsuha, Tokyo'da yaşamanın hayalini kurar.
Mitsuha ile aynı yaşlarda olan Taki ise Tokyo'da yaşayan bir gençtir. Taki'nin günleri çalışarak ve arkadaşları ile vakit geçirerek geçmektedir. Ancak bir gün rüyasında kendini, dağların sardığı bir kentte yaşayan bir kız olarak görecektir. Mitsuha ise tam tersi, kendini Tokyo'da yaşayan bir erkek olarak. Birbirlerine yabancı bu iki genç, garip bir şekilde kendilerini birbirlerine bağlanırken bulacaktır.
Facebook Yorumları