Krallığın kaderi Merlin adında genç bir büyücünün elindedir.

"Farklı olmak korkulacak bir şey değildir."

Bütün ulusların tanıdığı isimler arasında yer edinmiş Hitler, Mao ve Sezar gibi bir popülariteye sahip Kral Arthur efsanesi, bu eski hikayeler ve mitler eşliğinde birkaç yaratıcı yazar ekibiyle birlikte gerçekten çok iyi bir şov olma özelliğine bürünüyor. Dönemin kostümleri güzel ve tarihin o tozlu topraklı dönemini yansıtıyor. Şu sıralar "Diriliş Ertuğrul" adlı seride de kostümlerin öne çıkıyor olması, bu tarz dönemsel yapımlar için artık mecburiyet sunuyor. Çünkü bu tarz tarihsel yapımlar için en tehlikeli şey dedikodudur. Eğer küçük bir yanlış fark edilirse, bir seyirci bile bunu fark ederse, bu dedikodu küçükten büyüğe doğru ilerler ve dizi, sezon sonunu göremeden iptal edilir. "Mehmed: Bir Cihan Fatihi" gibi.

Hikaye, biraz geçmişe ait mitlere uygulanan özel efektler eşliğinde biraz mizahi bir şablon olarak sunulmuş. Seriyi ilk bölümden itibaren takip eden birisi için karakterlere alışmak biraz zor görünüyor olsa da birkaç sezon sonra alışıyorsunuz ve Merlin karakterini artık yadırgamıyorsunuz. Fantezi türünü sevenler için ideal gibi görünse de fantezi sevmeyen birisi için sıska ve her yerde karşılaşabileceğimiz biri gibi görünmektedir. Karakteri kötülemek değil amacımız ancak sunduğu bir derinlik yok, aksine eğlenceli bir sunum ile seriyi izlenebilir kılmakta.

Bu öykü Camelot'a yeni gelen genç Merlin'e odaklanıyor ve kendisi sihri öğrenen tek kişidir. Camelot'ta sihir yapmak ise yasa dışıdır ve Merlin için hiçbir şey kolay değildir. Keyifli anlara sahip olmasına rağmen dizi, herkesin tadını çıkarabileceği tonda, özellikle gençlerin. Temiz bir eğlence sunuyor ve CNBC-e yıllarında kolayca izleyebileceğimiz, şimdilerde ise sadece internetten takip edebileceğimiz bir seri halini almış bir yapım.

Merlin'e bakıldığında biraz bilindik ve biraz Keloğlan masallarını andıran bir şablona sahip olsa da içinde bulunduğu baş kişiler ciddi işler yapmakta ve hiçbirisi Keloğlan kadar beceriksiz, kurnaz değil. Aksine ciddi, cesur ve tüm amacı uluslarının ve halkının güvenliğini sağlamaktır. Kral Arthur da Keloğlan gibi annesinin yanında yaşamaktadır. Malı mülkü yerinde olan bir prens olsa da süt sağmasını bilmeyen, keçileri hizaya sokamayan birisine göre çok savunmasızdır. Keloğlan ise kimseler tarafından tanınmamış olsa da yardımseverdir. Her ne kadar tembel ve miskin olsa da, elinden kılıç sallamak ve cesur olmak gelmese de çevresindeki tüm canlılara sevgi besler, onlara yardım eder ve haksızlıklar karşısında da dimdik durur Keloğlan.

Orta çağ efsanesine ait İngiliz yapımı bu hikaye, temeli büyü ve animasyon olan bir fantezi serisi olarak karşımıza çıkıyor. Keloğlan'ın köyüne çok uzak Camelot, Birleşik Krallık'ta büyücülerin büyü yapmalarının yasaklandığı bir dönemde, doğaüstü güçlere sahip genç bir adamın yolu ileride tahta geçecek Arthur ile karşılaşır. Bu iki adamın rekabetle başlayan tanışıklıkları, büyük bir dostluğa dönüşecek ve krallık için büyük bir önem arz edecektir.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları