"Kader mi? Tesadüf mü? Yoksa sadece bir oyun mu?"
Yakın zamanlarda öne çıkmış gerçek ve kurgunun karışımı diyebileceğimiz bu aşk sarmalı, hikayesi ile öne çıkan "Binbir Gece Masalları" yansımasına sahip, eğlenceli ama biraz ciddi bir hikaye. Birbirlerinden nefret eden, seven, uzak duran, kıskanan, güvenmeyen ve aralarına girebilmek için türlü türlü mücadeleler veren elit işçi grubu ile şansı sadece güzel olmak olan bir garson.
Oyun: Defne'nin, açılış sahnesinde gördüğümüz pahalı mekanlar, lüks otomobiller ve pahalı elbiseler arasındaki zengin çocuğu ayartması için bir iddia ortaya atılır ve geri planda ajitasyon bir gerçek sunularak ve biraz törpülenerek müşteriye sunulur.
Defne kendisine yapılan bu teklifi kabul edecek mi? Peki bu işi para için mi yapacak? Tefecilerin elinde tutsak olan abisi için mi yoksa? Sunulan rakam 200.000 TL. Mantıklı bir sebep verilmesinin ardından artık, oyun başlasın.
Geriye kalan tek şey, bu oyunun nasıl sürdürüleceği ve sonuçlandırılacağıdır.
Dönüşüm: Her şey parayla mı ilgili? Yoksa saf sevgi ile mi? Durakta bekleyenler ile özel arabalarla işlerine gidenlerin, yani ışıltılı ofislerde çalışan ve parlayan canlılar ile kendilerince en zor işi yaptıklarını düşünen sönüklerin, aralarındaki kıskançlık bariyerini aşarak yıllardır süren kini bir kenara bırakmaları ile çok paraya, çok aşka ve güç odaklı ilerleyişe dayanan bir romantizm sunar.
Gerçek: İstenileni gerçekleştir, plan tuttu! Artık Ömer ve Defne beraberdirler. Peki ya sonra? Defne'ye nasıl güveneceğiz? Ömer'e sahip olmak isteyen diğer kızlar bu kozu kullanmayacak mı? Sinan sadece eğlence peşinde koşan düşüncesiz bir ergen gibi bu olayın sonuçlarını umursayacak mı?
Doğru insanı yanlış zamanda bulmak.
Karşımıza çıkan gökyüzü ve altındaki aşk her zaman renklidir. Bu mini romantik anlatı da öyle, fakat gün batacak işler karışacak ve her şey daha çok karanlığa bürünecektir. Defne bunu atlatacak bir alt yapıya sahip değilken Ömer gereken tahammülü gösterecek mi?
Facebook Yorumları