Hayattan beklentileri küçük olan bir anne hakkında.
Helen Keller, kör, sağır ve dilsiz olmasına rağmen dünyanın bize sunduğu mucizeler hakkında onlar ca kitap yazdı. Etrafındaki küçük ama değerli olaylara karşı aşırı duyarlıydı. Şimdi, Lars von Trier, yazara benzer kör olma tehlikesiyle karşı karşıya olan göçmen bir annenin maceraları hakkında acı soslu bir müzikale imza attı.
Salma, ikinci el bir karavanda on yaşındaki oğluyla beraber hayatını sürdürmeye çalışan bir fabrika işçisidir. Genetik ve kalıtsal bir hastalık nedeniyle görme yetisini tamamen kaybetmek üzere. Bir gün kendi hastalığının kalıtsallığı oğlunda da belireceğinin farkındadır. Bu sebepten, kazandığı tüm parayı oğlunun ameliyat olacağı gün için biriktirmekte.
Dancer in the Dark 'mükemmel'bir film değil, 'neşeli'değil, 'acıklı' değil, ya da 'eğlenceli' değil ancak baya 'gerçek' bir film.
Facebook Yorumları