"80'leri dibine kadar yansıtıyor."
80'lerin değişimini en iyi yansıtan Tv serilerinden biri. Stil, müzik ve moda içeriği açısından her şeyden parça parça olması tümüyle dönemini yansıtıyor. Aynı zamanda seriyi izlemeyenler için alışık olmadığımız tarzda iki aşırı karakterin karşımıza çıkması, çok şık giyinmesi ve pahalı arabalar kullanması nedeniyle biraz "gerçek dışı" ve biraz da "rüşvetçi" gibi bir izlenim sunuyor. Bu iki Playboy dedektifin acaba uyuşturucu kartelleriyle bir bağlantısı mı var gibi soru işaretlerinin aklımıza takılması dışında, ilerleyen zamanlarda, aslında gizli görev için seçilmiş iki polisin uyuşturucu çetesinin içine sızması gerektiği için bu türden pahalı bir kamuflaja ihtiyaçları olduğu ortaya çıkıyor. İzlemeyenler için taşlar yerli yerine oturduğuna göre artık devam edebiliriz.
O döneme ait en merak ettiğim şeyler Bruce Lee, Jackie Chan ve Vandamme'ın en hit olduğu yıllar spor salonlarının full çekiyor olması ve Godfather ve Kurtlar Vadisi sonrası takım elbise, kundura ayakkabı ve tespihlerin kara borsaya düşmesi. Miami Vice sonrası polis merkezlerine kaç adet iş başvurusu yapıldığını hep merak etmişimdir. Yaz sıcağının yoğun bir şekilde hissedildiği Miami Vice'ta, Florida'nın en göz alıcı tatil kentinin nabzı ve ritmi arka planın tümünü ele almış. En hit müzikleri ile birlikte hareketli video efektlerinin yoğun biçimde kullanıldığı bu cesur aksiyon serisinde, yer altı dünyasının o esrarengiz gizemine dair iki dedektif sayesinde bilgi sahibi oluyoruz. Tv için tasarlanan şiddet içerikli bu gösteri, TRT'nin en ilgi çekici beş serisinden biri olarak hafızalardaki yerini korumaktadır.
Baş dedektif Sonny karakteri, alışık olmadığımız bir tarza sahip. Sade bir tişörtün üzerine giyilen pahalı spor ceket, çorapsız giyilen ayakkabısı vee maço tavrı ile beraber döneminin moda ikonu haline gelir ve kadınların ilgisini çeken bir dedektif olarak giriş yapar. Serinin en önemli özelliklerinden birisi ise "Müzik". Müzik dünyasının en fenomen isimlerinin birçok parçasına şahit olduğumuz "TRT"nin yılbaşı gecesini andıran yıldızlar geçidinde kimler yok ki: James Brown, Eric Clapton, Patti le Belle, Phil Collins ve Tina Turner.. Bir Michael Jackson eksikti diyebileceğimiz rüya bir kadro.
"Modern Talking", "Barış Manço", "Tanju Çolak" ve "Miami Vice" kadar güçlü olan ve hikayeden çok gündemi ve 80'ler ve 90'ların duygularını ve parlak kabuğunu yansıtan türde bir liderliğe sahip bu garip yılların modasını tekrar takdir ediyoruz.
Facebook Yorumları