Japonya'nın Stephen King'i olarak lanse edilen yazar Koji Suzuki'nin aynı adlı romanından uyarlanan Ringu, Japon Sinema tarihinin en çok hasılat getiren yapımları arasındadır.

Bizim dünyamıza ait değil. Bu Sadako'nun öfkesi. Ve bizi bugün lanetledi.

Geçmişin hayaletleri...

Reiko Asakawa korkunç görüntüler ve seslerle dolu gizemli bir kasetin varlığı hakkında hikayeler  anlatan CBS kanalının haber muhabiridir. Anlattıklarına göre kaseti izleyen her kim ise 7 gün içerisinde gizemli bir şekilde ölmektedir. Hem Reiko hem de küçük oğlu dayanamayıp birlikte kaseti izler ve sadece 7 günleri kalır.

Pek çok korku filminde de olduğu gibi yapımcı Hideo Nakata'nın filmi Ringu da ürpertici ögelerini halk efsanelerinden alır. Günümüz Japonya modern kent hayatına aktarılmış eski bir samuray öyküsü. Film Koji Suzuki'nin 1991 yılında çıkan aynı isimli romanına, roman ise efendisi tarafından öldürülen hizmetçi kız Okiku hakkındaki meşhur 18. yüzyıl hayalet hikayesine dayanıyor. 

Genç bireylerin tabu veya yasaklı olan nesnelere ya da yerlere doğru çekildiği Amerikan tarzı korku filmlerinden bu temel unsuru alan Ringu, bir devlet okulunda elden ele dolaşan bir video kasetle ilgilidir. Kaset yalnızca birkaç saniye uzunluktadır; görüntü kalitesi bozulmuş, hışırtılı ses içerisinde tuhaf görüntüler -bir ışık çemberi, saçını tarayan bir kız, başı örtülü bir adam- oynarken yakın planda bir göz belirir.

Ringu'da, finalin ilham olduğu diğer Japon korku filmlerinde de olduğu gibi bir kurtulma umudu hep  vardır. Her ne kadar Sadako açıkça kötü bir ruh olsa da sevecen bir arka planı vardır ve böylece odak, ergenlerin zamansız ölümlerinden, Reiko'nun geçmişte efendisi tarafından Sadako'ya yapılmış haksızlığı düzelterek laneti kaldırma çabasına dönüşür.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları