"Ben uyumam, sadece rüya görürüm."
Bu diziyi ilk kez izlemeye başladığınızda biraz endişeli olabilirsiniz ve bu şiirsel, ölümü andıran ve gri tonda ilerleyen depresif anlatı sizi rahatsız edebilir. Ama bu hikaye anlatımı sizlere, cinayet masasının nasıl tersliklerle karşılaştığını, iç dünyaların ve ruhların nasıl yıprandığını görebileceğiniz bir ortam sunan nadir yapımlardan biri olma özelliği taşıyor. Biraz 'Zodiac' biraz 'Av Mevsimi' şablonunda ama gerilimi daha üst seviyede bir mini seri. Zihninizi zorlayacak bulmacalar ve kedi-fare oyunu ortasında rakibinizden ne kadar zeki olmanız gerektiğini fark edeceksiniz.
Geniş derinliğe ve sürpriz bir gizeme sahip pürüzsüz tasarımı ve üst performans karakter sunumu sayesinde, öykü anlatımı zaman zaman doğrusal olmasa bile, ince planlanmış duygular eşliğinde büyüyen gerilim çok iyi yaratılmış. Zaman zaman gri, zaman zaman karanlık komplikasyonlarını kendi halleden ruh hali bozuk bir hikaye.
Hikayedeki ana karakterler zeki, mükemmel, öz güvenleri yüksek, aşırı odak sahibi ve kendi içlerinde olayları çözdüğüne inanan iki dedektif. Peki ya katil? Bu da bizde merak duygusu uyandıran farklı bir detay olarak sunulmuş. '7even' tarzında ilerlemek isteyen bu mini seri, sadece normal bir polis draması ya da klişe cinayetlere odaklanmış değil; aksine daha bulmacacı ve oyunu ortaya çıkaran sürprizlere dayalı cinayet ve mesajlarla daha farklı bir hikaye anlatımına sahip.
Özellikle dikkate alınmış bir seri katil için oldukça geleneksel bir takip ile bu davayı araştıran iki polisin, 17 yıl boyunca polis-katil ilişkisine dayalı gelişimini inceleyen bir karakter çalışması. "Karakter çalışması" bir polis hikayesinde en ciddi kafa yorulan olaylardandır. Katil nasıl olmalı? Polisler nasıl görünmeli? Burada karşımıza ilginç bir kişiliğe sahip olan Dedektif Rust Cohle karakteri çıkıyor. Yaşama dair nihilist bir yaklaşımı olan, kötümser bir polis. Onu anlatacak en iyi replik: "Ölüm zamanı yarattı, öldüreceği şeylerin büyümesi için." Duygusal ve zihinsel olarak aramızdan ayrıldığını az çok belli eder Rust. Diğer karakter Martin Hart ise Rust'ı her zaman rahatsız ve sinir edici biri olarak bulur. Düz, monoton, uzun ve karmaşık cümleler kurmayı seven, ağzı aşırı bozuk eski adamları andıran inançlı bir karakterdir. Onu anlatacak replik ise: "Gözlerinin ucundaki inançsız ruhunu görebiliyorum, yıpratıcı asit gibi. İçinde bir şeytan var, küçük adam."
Hikayede ne yazık ki akli kişi konumunda Rust Cohle'u görüyoruz. Bilgeliği, yaşam ve ölüm hakkındaki tespitleri, insanoğluna bakış açısı, dürüstlüğü ve çalışmalarına olan bağlılığı ona herhangi bir tatmin duygusu kazandırmaz. İnsanlığın kusurlarını hissetmesine rağmen hor gördüğü insanlar gibi bir yaşam modeline sahiptir. Hart ise daha geleneksel inançlara dayalı bir yaşam biçimine sahiptir. Hart normal, Cohle ise tuhaf bir kişilik sunmaktadır. Biri inançlı biri inançsız ortaklıklarının başlarında, farklı yerlerden gelmiş yalnız insanlardır. İkisini ruhsal olarak anlatacak en iyi diyalog ise şudur:
Marty: Eğer insanlar inançlı olmasaydı, neler yapardı düşünebiliyor musun?
Rusty: Şu an ne yapıyorsak aynısını, sadece biraz daha açık.
Marty: Hadi lan oradan, ortalık kan gölüne dönerdi; ahlaksızlıktan geçilmezdi.
Rusty: Eğer bir insanı doğru yolda tutan tek şey ilahi bir mükafatsa dostum, o kişi adinin tekidir.
Facebook Yorumları