Hollywood, azınlıkları karikatürize etmekle ya da geleneklerini küçümsemekle suçlanır. Coco bu iddiaların tam tersidir.
Meksika halkının inançlarına göre bir insan üç kez ölür. Birincisi, kalbinin atmayı bıraktığı an, ikincisi aileniz tarafından toprağa gömüldüğünüz an, üçüncüsü ve belki de en üzücüsü, sizi hatırlayacak hiç kimsenin kalmadığı zamandır.
Bu nedenle, Meksika'da yılın bir günü "Ölüler Günü" olarak kutlanır. Her yıl 02 Kasım"da yapılır ve hayatlarını kaybeden insanların ruhları kutsanır. Birçoğu evlerinin bir köşesine sumaklar kurar, rahmetlinin fotoğrafları konur ve ön tarafı adak olarak sunulan yiyecek, çiçek ve mumlarla süslenir.
Coco, yüzyıllardır devam eden Meksika geleneğine odaklanmıştır ve Lee Unrich bir açıklamasında Latin kökenli olmadığı için büyük zorluklar çektiğini itiraf etmiştir.
Aile her şeyden önce gelir.
Kahramanımız Coco, gitar çalmayı seven Miguel adlı genç çocuk, müzik-ilahı Ernesto De La Cruz'a aşırı derecede hayrandır ama daha öncesinde büyük bir sorun vardır: Babaannesinin kalbi, müzisyen kocası Çiçi onu terk edince kırılmıştır ve o zamandan beri tüm aile bireyinin müzikle olan ilgisini yasaklamıştır.
Facebook Yorumları