Gerçek olaylardan esinlenilen bu yürek sızlatan drama, savaşın ortasında Koreli bir yetimi kurtarıp onunla bağ kuran bir astsubayın öyküsünü anlatıyor.

Sonuç olarak derin bir film değil, çok daha derin bir film.

Savaş hakkında birçok film yapıldı. Bu Sonbahar bir kaç tane daha görebiliriz.

Görünüşe göre bu karanlık zamanlar ile ilgili hala paylaşılacak pek çok hikaye var. Grave of the Fireflies gibi çocukların bakış açısından anlatılan pek fazla masal görmedik. Ya küçük bir kız çocuğu masalın içinde yer alırsa?

Etkileyici ve güzel bir üslupla anlatılan "Ayla" tam olarak bunu hayal ediyor. 

Hikaye, 1950 yılında Türkiye'nin G. Kore'ye asker gönderme kararı alması ile başlıyor. Astsubaylık yapan Süleyman Dilbirliği, arkadaşı Ali Atay ile birlikte gemiyle yola çıkar. Savaşın bitmesi beklenirken Çin'in Kore'ye saldırmasıyla Türk askerleri de kendilerini çatışmanın ortasında bulur.

Adı, Ayla olsun.

"Ayla", izleyiciyi dehşetten masumiyete götürür. sonu gerçekten üzücüdür. Schindler'in Listesindeki Sonuçtan daha dramatik olmadığını iddia edebilirim. 

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları