"Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu, onu yaratmaktır."

Sadece bu dizinin fragmanına denk gelmiş olmanız bile diziyi gözden geçirmenize sebebiyet veriyor. Charlie Brooker, geçmiş görüntü silme programı aracılığıyla insanlık kültürünün huzursuz edici yönlerinin ortaya çıkmasını engelliyor ve bu, tüm insanlığın kullanmış olduğu  medya teknolojilerinin toplumu nasıl ve nadiren de olsa daha iyi bir şekilde değiştirdiğini gösteren anlatı, görsele dayalı olaylarla bizi bir araya getirmeye çalışan bir mini seri halini alıyor.

Siyah Ayna, alacakaranlık bölgesinin damarında antoloji-bilim kurgu şeklinde büyüyor. Toplumumuzun medya ile olan ilişkisini anlatan ve bize hem kendi kimliğimizi şekillendirmemize hem de empatinin ve hakikatin zayıf olduğu ve saklanmak için bir yer aradığında saklandığı yeri hissetmemize sebep veren bir dizi.

Her zaman fütüristler ilgi çekmiştir ve bunlardan birisi olan yazar-yönetmen Charlie Brooker, bir kişinin tüm gereksinimlerini karşılayacak donanıma sahip bir seri sunmuş gibi durmakta. İlk iki bölümde kolektif davranışımızdaki güncel tepki ve eğilimi yansıtmayan bir şey yoktur. Bunun yerine iletişim teknolojisinde güncel eğilimlerin yerini saptar, kolektif bilinç ve insanoğlu hakkında güzel ve saf olanı korumak istemedikçe avatarlar, sosyal medya ve sanal gerçeklik sayesinde bizi yönlendirebilir.

Siyah Ayna, bizlere kendimizin karanlık bir yansımasını gösteriyor ve bu senaryoyu kendi duygusal filtrelerimizden geçirip öyle değerlendirmemizi istiyor.

Öykü anlatımı en iyi şekilde bizim anlayabileceğimiz görselde hazırlanmış ve bu derin ve samimi hikaye, karakterler ve karakterlerim teknoloji ile olan etkileşimi aracılığıyla toplumun sorunlarını açığa çıkarmaz. Diziyi izlemek sizi derinden sarsacak bir deneyim olabilir ve bu gördüğünüz en eşsiz ve parlak HD görüntülerden birini oluşturmak için çok güçlü hikaye anlatımı, mükemmele yakın şahsi performanslarla birleşiyor. İzlerken sadece izleyicinin dikkatini tutmakla kalmıyor, sahneler her yenilendiğinde düşüncelerimiz de yenileniyor.