"Bedenleri filme almayı seviyorum çünkü hepsinin ayrı bir hikayesi var. Bedenler yalan söylemez; onlar yaşamın darbelerini, yaralarını ve geçmişin travmalarını taşır."
Eğer sizler de "boks film" türünü, kişisel mücadelenin destansı hikayelerini ve Rocky'nin rakibini nakavt etmesinin ardından yüzü gözü şişmiş bir halde o görkemli duruşunu hatırlıyorsanız, Jean-Stephane Sauvaire'nin bu acımasız ve şiddet dolu dramını seyrederken biraz şok olacaksınız.
Film, bir boks filminin bilinen şablonunu Tayland'ın en sert cezaevi sistemine aktarıyor. Anti-kahramanımız Joe Cole, eroin bağımlısı amatör boksör Billy Moore için kesinlikle çok iyi ve gösterişsiz bir görsele sahiptir. Dünyanın en kötü kokan canlılarına sahip cezaevlerinden birinin içinde hayatta kalmak için verdiği sürekli mücadele de bir o kadar etkileyicidir. Her gün gördüğü şiddetten ötürü yalvardığı ve diz çöktüğü, dar ve güneşin girmediği hücresinden kurtulmanın ve insanların ayaklarının altında bir böcek gibi ezilmemek için acil bir yol bulması gerekmektedir sanırım bir yolunu bulur. Millerce uzak bir diyardan gelmiş, belirgin bir bedene sahip bu genç İngiliz, kızıl renge sahip, her yeri dövmeli, onlarca suç geçmişi olan kertenkeleler ile ringe çıkarak bu esaretten kurtulmak onun için tek yoldur. Katiller, uyuşturucu satıcıları ve tecavüzcülerle aynı ringe çıkıp kavga etmesi gerekmektedir. Komik ama olması gereken en iyi yol bu.
Film genellikle birinci şahıs bakış açısını kullanır. Bu, Moore'u terli ve sırılsıklam halde, halka şeklindeki ringe doğru götürecek yakın çekimlerle boğuşan cesur bir karardır. Kanın her tarafa sıçraması, dökülen her ter damlası ve çatırdayan kemik sesleri gözümüzün önünde beliriyor. Belki gözünüzü kapatıyor olsanız bile onlarca kez boks ve hücre filmi izlemiş sizler için hayalinizde bir şeylerin canlanmasını sağlıyor.
Billy Moore'un geçmişteki pek çok ring karşılaşması sayesinde ana yeteneği, kondisyon olarak rakibinden daha uzun süre ayakta kalmaya devam edecek kadar büyük bir dayanma gücüne sahip olmasıdır. Her ne kadar çelimsiz bir görünümü olsa da o, bir muay-tai antrenörüdür ve inatçı bir dövüşçü görünümündedir.
Film -açıkça konuşmak gerekirse- herkesin zevkine uymayacak gibi duruyor. Bu ham anlatı tamamen gerçekçi, hücre ve blok içinde olan tüm rezil olayları kendi üslubuyla anlatıyor. Az diyaloğun gerçekleştiği filmde, Tayland'ın çete üyelerinin korkunç bedenleri ve karşılaştığımız rahatsız edici olaylar oyuncu kadrosu tarafından iyi teslim edilmiş.
Billy, farklı bir kıtadan yabancı bir ortama gelmiş hükümlüdür. Şu an kendimi onun yerine koyunca birkaç dakika donup kalmış olduğumu fark ediyorum. Düşüncesi bile beni alıp başka yerlere götürdü diyebilirim. Yönetmenin filmini, şiddetini, uyuşturucu kullanımını, tacizi ve herkesi tam bir pislikmiş gibi resmetmesi dışarıda suç işlemeyi marifet sayan tez canlı gençler için ibretlik bir çerçeveye sahiptir. Yönetmen elini ileriye doğru kaldırıp bir parmağıyla işaret eder ve "Eğer akıllı olmaz da suç işlersen işte tam olarak bunların arasına girersin," demek ister. Sonuna ulaştığınız zaman ringde bir tay-boks mahkumuyla birkaç tur yaptığınızı düşünebilirsiniz, peki ya ringin dışında?
Facebook Yorumları