Katja, Neo-nazi bağlantılı terörist bir saldırıda altı yaşındaki oğlunun hayatını kaybetmesinden sonra adalet arayışına düşen bir annedir.

"İntikam insanlıkla ilgisi olmayan bir kelimedir."

Fatih Akın'ın yeni filmi Paramparça tanıdık bir roman uyarlaması gibi gözükse de, aslında hiç öyle değildir. Kendi ülkesine ait sert ve Alman-dışavurumculuğu filmde kendini belli etmektedir. Şunu belirtelim Fatih Akın ismi yerel olsa da zihin tamamen Alman patentlidir. Her ne kadar bizim evladımız desek de bana pek yerel gelmemektedir. Film aslında sert-dram işlemektedir. Ana karakter bir annedir. Oğlunu bir patlama esnasında kaybettikten sonra beklediği adaletin gerçekleşmemesi ve dosyanın kapatılması anneyi daha fena öfkelendirir ve artık kendi adaletini kendisi sağlamalıdır. Filme bakınca B sınıf bir hikaye uyarlaması gibi görünse de tamamen adaptasyona uğramış A sınıf  görünmektedir Fatih Akın'ın elinde. Ölen oğlunun faillerini bulup kendi intikam biçimini uygulamak isteyen bir anne olarak Veteran yıldız Diana Kruger mükemmele yakın bir performans sergilemektedir.

Yalnızca yas tutması istenen, dünyadan uzaklaşıp kendi kabuğuna çekilmesi beklenen ve bu dünyada kendi acısını tek başına yaşamak, saklanmak ve durmadan dualar etmek yerine, sorumlu kişileri bulma sorumluluğuna kendi başına karar veren birisidir. Sürekli olarak siyasi bir noktaya değinmeye ve saldırganların kimliklerini bulmaya çalışırken istemsizce Nastasya Flippnova'ya içsel olarak geçiş yapmaktadır.

Gurbetçiler, Alman Hükümeti içinde bazı manevralar kurarak Neo-Nazi politikasıyla uğraşan ve köstebek avları düzenleyen kötü bir birime ait olan web tarayıcısında failleri bulabilmek için çok muazzam bir gayretle uğraşmaya çalışan bir grup neyse ki vardır. Ay Yıldız Tim resmi görevleri kadar olmasa da etkisi Avrupa'da akılda kalıcıdır.

Film uzun süredir Batı'daki minimal de olsa var olan ırkçılığın farkındadır ama neden gerçek insanlık tehditleri olan bir dünyada yabancılar, Orta Doğu ve Avrupa arasındaki sorunları yaşamaktadırlar, İstatistikler, toplu katliamların tamamını olmasa da çoğunu olduğu şekliyle gösterdiğinde, eğlence ve seçimler hem Avrupalı hem de Avrupalı olmayan bölgelerden herhangi birinin etrafındaki korku ve histeriyi ikiye katladığı için hikayeye bakınca Türk bir eş, Türk bir oğul ve Alman vatandaşı bir kadın vardır. Yaşam formundan filme bir akış sağlanmıştır ve Neo-Nazi bunun farkında değildir. Olamazlar da. Dazlaklar tarafından işkenceye maruz kalma riski de vardır filmde. Birden fazla gurbetçi Türk gençleri Neo-Nazi'nin bir hizip tarafından hayal edilen ve gerçekleştirilen, çok makul siyasi terör eylemleriyle öldürüldü. Korkan gurbetçilerin yabancı olmasına rağmen anne karakteri, tamamen yereldir ve kapıların tamamen açık olması en mantıklı olandır ancak öyle değildir. Almanya sokaklarında yaşanan minimal de olsa bu gibi olaylar Neo-Nazi şiddet olaylarında teminata dönüşebilecekleri bir ülkede yaşamaktan korkmak için neden verir ve efektif olarak bu hatırlatma bize hikayeyi vermektedir.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları