Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal pireler berber iken ben bağda üzüm bekler derede odun yükler iken bir varmış bir yokmuş...

Bir zamanlar Amerika'nın California'sında  Haziran 1926'da sarışın, güzel mi güzel bir kız dünyaya gelmiş. Borsanın dibe vurduğu, binlerce şirket ve bankanın battığı, milyonlarca insanın işsiz kaldığı, 24 Ekim Kara Perşembe olarak tarihe geçen büyük buhranın başlangıç yılları.

Babası Edward Martensen karısını henüz hamileyken terk etmiş ve bu sebeple de Monroe, annesi ile beraber açlık ve sefaletin kollarında bir çocukluk dönemi geçirmiş. Annesi Glady Baker'ın ağır bir depresyon nöbeti geçirip hastaneye kaldırılması ile Norman'ın dünyası daha da kararmıştır.

Norman'ın yetimhanedeki yaşamı da bu sebeple başlamış. Henüz 10 yaşındayken bir aileye evlatlık verilmiş ve bir türlü uyum sağlayamayan Norman, kendini besleme gibi hissedince 16 yaşında bu evden uzaklaşmış, bir fabrikaya işçi olarak girmiştir. Tam mesai çalıştığı bir dönemde tanıştığı Jim Dougherty ile 1942'de evlenmiş ve çok geçmeden de çift, 1946 yılında anlaşarak boşanmıştır.

Ünlü magazin fotoğrafçısı olan Howard Hughes tarafından şans eseri keşfedilen Norman, daha sonrasında adını Marilyn Monroe olarak değiştirir. İlk başlarda sessiz, sakin sarışın bir kız olarak kendini gösteren Marilyn başarıyı "Love Happy" ve "All About Eve" filmlerinden sonra yakalar. Doğallığına cazibesini ve dişiliğini de ekleyince sessiz, sakin sarışın 'Sarışın Bomba' olarak anılan bir idole dönüşür. 1950 yılında tanıştığı ünlü beyzbol oyuncusu Joe Di Maggio ile 1954 yazında evlenir. Çift henüz 2 ay bile geçmeden boşanır ve Marilyn'in boşanmalarının en büyük etkilerinden biri olarak şöhretinin ve sarışın bomba imajının zedelenmesinden korktuğunu ileri sürmesi, yıllarca unutulmayacak magazin haberleri listesinde yerini alır.

1956 yılında Marilyn üçüncü evliliğini oyun yazarı Arthur Miller ile gerçekleştirir. Kariyeri çıkmaza giren Marilyn, kendini uyuşturucu ve alkole verir; psikolojik problemleri yavaş yavaş su yüzeyine çıkmaya başlar. Bu belirtiyi, ölmeden bir sene önce Clark Gable ile birlikte oynadığı "Uygunsuzlar" adlı filmde de hissedebilirsiniz. Bu kez dikkatle izlediğinizde depresif hareketlerini siz de fark edeceksiniz.

Ve sonrasında, 1962 yılında, aşırı dozda uyku ilacı alarak intihar eden yıldız Brentwood'daki evinde ölü bulunur. Basın mensubu yazarlarının bir kısmına göre olay bir intihar değili, tamamen bir cinayettir. Sebep olarak da Kennedy ile olan birlikteliği öne sürülür.

Ölümünden sonra da unutulmayan güzel yıldız sayısız filmde rol -büyük bir çoğunluğu da ödül- almış ve yediden yetmişe  herkesin tanıdığı bir idol olmayı başarmıştır. İsmin asla unutulmayacak.

Ölmeden önce dile getirdiği herkesi etkileyen, hayata dair sözlerini sizler için derledik:

- Gerçek bir aşk sizi yalnızca alnınızdan öperek, gözlerinize bakıp gülümseyerek ya da sadece boşluğa bakarak bile heyecanlandırabilendir.

- Hoş bir kızım ama güzel değilim, günaha girdiğim olur ama şeytan değilim, iyi biriyim ama melek değilim.

- Akıllı öper ama âşık olmaz, dinler ama inanmaz ve terk edilmeden önce terk eder.

- En kötü halimle baş edemiyorsan en iyi halimi hak etmiyorsun demektir.

- Bir kızı güldürebilirsen ona her şeyi yaptırabilirsin.

- Yalnız başına mutsuz olmak başka biriyle mutsuz olmaktan iyidir.

- Kızlar ona ihtiyaç duymayan hiç kimseye ihtiyaç duymazlar.

- Küçük kızlar için güzel denmeli, çirkin olsalar bile.

- İki yüzlü olacaksan da  hiç değilse bir tanesini güzel yap.

- Sadece öldüğünde seni önemserler.

- Aktris olmayı hayal etmek, aktris olmaktan daha heyecanlı.

- Sıradan olmak çok sıkıcı.

- Para kazanmak değil sadece muhteşem olmak istiyorum.

- Saçma olması, sıkıcı olmasından çok daha iyidir.

- Kariyer sahibi olmak şahane ama soğuk bir gecede ona sarılıp uyuyamazsınız.

- Korku çok saçma, aslında onlar pişmanlıklarımız.

- Tam anlamıyla bir kadınım ve bundan çok keyif alıyorum.

- Hayatın nasıl bir şey olduğunu, yaşamadan bilemezsiniz.

- Gülmeye devam edin çünkü hayat çok güzel ve gülecek bir sürü şey var.

- Bir kere hata yapmış olman, her zaman başarısız olacağın anlamına gelmez.

- Büyük dünyada birine aşık olmak isteyen küçük bir kızım.