"-Ben buraya eskiden tanıdığım bir ihtiyara veda etmek için gelmiştim. +Ben hâlâ aynıyım. O zaman ölmeye hazır değildim. Şimdi de değilim. Ama sen ölmeye hazırsın, öyle değil mi? –Beni öldürmeyi mi teklif ediyorsun? +Hayır, hemen değil. Uzun ve sıradan bir yaşam süreceksin. Aşık olacaksın, bir ailen olacak ve yaşlanacaksın. Ve gün gelecek sıradan bir şekilde öleceksin."
17 yıl ve 8 X-Men filminin ardından "Logan", parlak pençeli canavar "Wolverine"'in orijin hikayesine layık bir filmdi diyebiliriz. X-Men'in ilk filminin çıktığı 2000 yılında dünyaya gelen çocuklara kuşkusuz, Hugh Jackman'ın asabi kahramanı sonlandırdığını görmek pek bir şey ifade etmeyebilir ancak bir bakıma Wolverine ile büyüyen, serüveni boyunca kişisel acılarına ve kahramanlıklarına tanık olan izleyiciler için Hugh Jackman isminin emekliye ayrılıyor olduğunu görmek, bir hayli üzücü oldu.
2013 yılında yönetmen James Mangold, ilk solo filmi olan "Wolverine"i diğer mutant üyelerden ayrı duran, depresyona sürüklenmiş ve kendi kimliğinden kurtulmak isteyen bir kahraman olarak sundu. Yıllar önce hayatını kurtarmış bir arkadaşının aniden ortaya çıkarak kendisinden yardım istemesi sonucu Japonya'ya doğru bir yolculuğa çıkmış ve burada kendisine sunulan yeni teklifi kabul etmiş olan Wolverine, bu sayede ölümsüzlük yeteneğinden kurtulup ölümlü bir canlıya dönüşmeye çok yaklaşmıştı.
Alışık olmadığımız sarsıcılıkta ve korkunçlukta bir süper kahraman filmi, Logan. Daha önceki filmlerinde Wolverine, parlak metal pençelerini çıkartarak etraftaki kötüleri yok eden bir kahramandı ancak bu gücün sorumluluğu ve üzerinde taşıdığı duygusal yükü asla hissetmedik. Logan, teknik olarak bir süper kahraman filmi gibi olsa da aslında, izlediğimiz kahramanın içindeki şiddetin ve acının ne denli bastırılmış olduğunu anlatır. O, mutant gücünden kurtulmak isteyen bir canlıdır.
Eğer yaşaması için bir sebep yoksa kim sonsuza dek yaşamak ister?
2017 yapımı "Logan" önceki X-Men serilerinin ve "Wolverine"in aksine emekliye ayrılmış, izole yaşam biçimini benimsemiş bir kahramanın üzerinde durmaktadır. Meksika sınırında tüm kargaşadan uzakta, yaşlanmış ve yorgun bir görünüme sahip Logan ve Profesör X ile karşılaşırız. Küçük bir barakada saklanmakta ve bir şeylerden kaçmaktadırlar fakat Logan'ın dünyadan uzaklaşması, gizlenmesi ve ona miras kalan güçler, karanlık güçler tarafından takip edilen genç bir mutant ile karşılaştığında sona erer. O, artık kaybolmuş ve korkmuş bu genç kızı korumalıdır. Logan, mutantlarla ilgili bir film değil; iyilerin ve kötülerin savaştığı dünyadan uzakta "Wolverine" rolüne çok fazla şey katan Hugh Jackman için duygusal bir veda niteliği taşımaktadır. Önceki filmlerde isminin geçmesi bile kendi fan kitlesini heyecanlandırırken, bu son macerada tek başına duran yorgun bir savaşçıyı canlandırır. Film her ne kadar bizleri heyecanlandırmış olsa da sonu, biz Wolverine sevenler için bir şok etkisi yarattı diyebilirim.
Facebook Yorumları