Üç kız kardeş küçük yaşta kasabaya besleme olarak gönderilmiştir. Ne var ki yanlarına verildikleri ailelerde tutunamazlar ve birbiri ardına baba ocağına geri dönerler.

Film, acı ve kederi fark edemeyeceğimiz güzellikte bir manzaranın arkasına gizler.

Ayrılık...

Kadınlar her zaman sessizdi; hikayeleri, hayalleri, kabusları uzun zamandır insanların diğer bir kısmındaki cehaletten ve ön yargıdan gizlendi. Hikaye, bu seslerin kaybolduğu karanlığa sürpriz bir kıvılcım saçıyor.

Kız Kardeşler, annelerinin ölümünün ardından farklı yerlere savrulmak zorunda kalan üç kardeşin hikayesine odaklanıyor. Reyhan, Nurhan ve Havva küçük yaşta öksüz kalan üç kız kardeştir. Annelerinin ani ölümünün ardından kardeşler, kasabaya farklı ailelerin yanına birer besleme olarak gönderilir.

Nankörsünüz.. Nankör.

Birbirlerinden ayrılmak zorunda kalan kardeşler, yeni yaşamlarına uyum sağlamakta epey zorlanır. Kızlar, ailelerinin yanında tutunamayınca baba ocağına geri gönderilir. Aradan geçen uzun yılların ardından köylerine dönen kardeşler, kaçtıkları gerçekle yüzleşmek zorunda kalır.

Toplumdan uzak bir kasabada üç ayrı kadın birleşir. Üç kız kardeş annelerinin artık yaşamadığı ve babalarının kendi geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kaldığı bir çatının eski parçaları olarak bir araya gelir. Bu birleşme, babalarının kendileri için planlamış olduğu hayat ortadan kalktığında zoraki olarak gerçekleşir. Şehirde bir hizmetçi gibi çalışmak ya da önceden de olduğu gibi bir "besleme" olarak kalmak, düşledikleri yaşam biçimi değildir

Kız Kardeşler, bir köy masalının yansıması, yavaş yavaş ön planda olan ve herkesin susmasını bekledikleri ana odaklanmaktadır. Birbirleriyle ve çevreleriyle kendileri için konuşurlar ancak bu konuşmalar fısıltıların ve ninnilerin arkasında, son kelimeye ulaşmak için ihtiyaç duydukları doğru zamanla kısıtlıdır. 

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları