Sürekli bizleri bir polisiye olduğuna ikna etmeye çalışıyor ama bir polisiye değil.

Yanlış adres verdim, doğru yere geldin.

2002 yılı itibariyle Çin film endüstrisi dibe doğru sürüklenmekteydi. Seyircinin yerli filmlere ilgisi dramatik derecede kayıtsızdı ve yapımların sayısı da ülkemizde olduğu gibi bir elin parmaklarını geçmiyordu. Ta ki bir film çıkıp Hong Kong Sinema Endüstrisi'ni kurtarana kadar.

Kopmaya hazır bir ip kadar gergin...

Kirli İşler, polisiye türünde bir film olarak kabul edildiğinde oldukça iddialı olan bir üçlemenin sürükleyici başlangıç filmi. Gişe rekorları kırdı, birkaç ödül kazandı ve dört yıl sonra Oscar ödüllü yönetmen Martin Scorsese tarafından "Köstebek" olarak yeniden yorumlandı. Orijinali o kadar başarılıydı ki dağıtıcı firma Asya Grup ve yapımcılar, aynı yıl içinde ivedilikle iki devam filmi daha yaptı. Kirli İşler üçlemesi artık modern bir Hong Kong sinema klasiği olarak kabul ediliyor.

Hong Kong'da polis ve çeteler arasında bitmeyen bir savaş vardır. Chan gayriresmi işler yapan bir gizli polistir; çetelerin içine sızmış ve bir miktar otorite sahibi olmuştur. Lau ise çetelerle gizli işler çeviren, rütbe sahibi başarılı bir polistir. Hem polis şefi hem de çete, içlerinde olayları karşı tarafa ileten bir köstebek olduğunu bilmektedir. Tek sorun bu köstebeğin yahut köstebeklerin kim olduğudur. İki organizasyon da bu köstebekleri bulmak için kendi içlerinde bir araştırmaya girişirler. Chan ve Lau ise bu araştırma esnasında hayatta kalmanın bir yolunu aramaktadır.

Film , ana akım sinemaya son derece ters bir film ve casusluk başyapıtı olmasının öncelikli sebeplerinden biri de bu: Hikayeye alışılmışın dışında sorular yöneltmek istiyorsunuz ancak ilgilendiğiniz kadar cevap alamıyorsunuz. Mesele üzerinde gitgide daha da egemen olan entrika ve gizem miktarı, her dakika biraz daha artıyor, içinden çıkılmaz hale geldiği vakit yavaş yavaş çözümlenmeye başlıyor. Uzun lafın kısası yönetmen adeta türle dans etmiş.