Küçük bir çocuğun cesareti, duygusal anlamda bizleri tetikler.
Son birkaç yıldır ilham veren filmler arşivinde ciddi bir yoğunluk var. II.Dünya Savaşı'nı anlatan veya diğer siyasi/dini temalara ve karakterlere sahip onca çabaya rağmen filmler, genellikle tanınmış ikon isimlerin etiketlendiği bir sinema paketi halinde geldi.
I5 temmuz sonrası geçen bufilm, bilinen tüm şablonun dışında piyasaya giriş yapar. Ömer Feyzioğlu tarafından yönetilen sosyo/drama, birkaç yıl önce gerçekleşen ve günümüze pekte yabancı olmayan ilham verici bir filmdir.
Karadeniz'in en kuzeyinde küçük bir yayla'da çobanlık yapan genç Eren'in talihsiz bir gününe misafir oluyoruz. Eren yaşıtlarına göre oldukça küçük ama yüreği onu yaşıtlarından daha büyük yapar, mavi gözlü, sarı saçlı içine kapanık bir çocuk.
O da akranları gibi top oynayan, okula giden, arada sırada "Biride çıkıp iyi ki varsın" yazan tweet"ler atan bir çocuk. Ancak, Ağustos 2017'de Bşçvş. Ferhat Gedik'le tanıştığı gün bu ikili yeni nesle ilham olma konusunda uzun yıllar konuşulacak bir halk destanının kahramanı olacaktır.
+ Adı ne ?- Eren...
Kim ne derse desin, bir film "politik/ideolojik"bir araç vb. yakıştırmalardan önce duygusal bir üründür kitleleri öncelikle duygulandıracak bir olaydır.
Facebook Yorumları