Babası haksız yere suçlanan bir adam, gerçek katili bulmaya çalışır.

"Zulmeden, zulümden kaçamaz."

Kaliteli serilerin yaratıcısı olan Ay Yapım bu hikaye ve oyuncu kadrosuyla yine kendine yakışır bir kaliteye sahip bir yapım ortaya koymuş. Aile içi drama ve üstü kapalı gizemlerle dolu, çok şık, öfkeli hikaye anlatımı ve İstanbul'a ait nostaljik arka planı ile 70'lerin kendine has hak arayışını anlatmaktadır.

Ülkenin tanınmış ve popüler yüzleri eşliğinde gerilim ve dramayı en iyi yansıtabilecek durumdaki oyuncu kadrosu, nefreti, öfkeyi, neşeyi ve aşkı farklı tonlarda yaşayabilecek bir geçmişe ve olgunluğa sahip isimlerdir. Öfke ve çatık kaşın baş aktöre bu kadar yakışması, acaba eskiden kalma bir hayranlık mı kestiremedim. Ancak ağır abi jargonunu en üst seviyede sunan birisi olarak bu üst performansı taçlandırmamak çok da adil olmayacaktır.

Hikaye boyunca biraz gerçek, biraz kurgu ve biraz abartı ile hikayeyi zorluyor olsa da bunu fazla denemez ve arada sırada aksesuar olarak kullanması fazla göze batmaz. Kamera açıları geniş ve HD bir sunuma sahip, kendi istedikleri renge ve tona sahip dünyayı görsel olarak yaratmaları çok profesyonel ve pahalı duruyor.

Öykü için bilindik bir şablon sunulmuş olsa da buna tutsak bir ilerlemeye sahip değil. Aksine hep bir tık ileriyi düşünen bir seri halindedir. Vintage bir anlatı olarak 1973 İstanbul'unda yaşayan çekirdek bir ailenin hikayesi. Kendi odasında ölü bulunan vekilin baş şüphelisi olarak yaşlı bir adam tevkif edilir ve sekreterin şahit olarak söyledikleri işi daha da çıkmaza sürükler. Vekilin odasına girdiğinde yaşlı adamı elinde kanlı ve keskin zarf açıcısı ile görmüştür; bu bir yanlış anlaşılma gibi görünse de savcı için gerekli bir delildir.

Mahir ise bu cinayetin arkasını rahat bırakmaz. Sert bir mizaca sahip, boylu poslu, yakışıklı ve zeki biri olarak karşımıza çıkan Mahir, babasının suçsuz oluğuna inanmakta ve bunu kanıtlamak için elinden geleni yapmaya hazır bir profil sunmaktadır.

Yeni bir kimlik, sahte bir belge, şık bir takım elbise, Prada bir çanta, sinek kaydı bir tıraşla artık o da hukuk sisteminin içine girmiş bir 'Frank William Abagnale'dir.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları