14 Temmuz 1918'de İsveç, Upsala'da bir papazın oğlu olarak dünyaya gelen ünlü yönetmen, yatılı okullardaki eğitimi sonrası genç yaşta oyun ve senaryo yazarı olarak sektöre girer ve sinemada adından söz ettirir.
Dindar bir aileye mensup olsa da kendisi ters bir kimlik sergiler ve 'varoluşsal' bir sorgulamaya kanalize olur. Bu filmlerinde de karşımıza çıkan en güçlü unsurdur.
Bergman, hiçbir zaman toplumsal insanlara eğilme kaygısı taşımamış, her daim öznel bir bakış açısıyla olayları ele almıştır. Genelde intihar, umutsuzluk, varoluşu sorgulama, sevgi ve ayrılık sorgulaması üzerine eğilmiş bir yönetmendir.
İsterseniz kariyeri boyunca yönetmenin adından söz ettirmiş filmlerine birlikte bir bakalım.
The Passion of Anna (Bir Tutku) - 1969
Son zamanlarda evliliği ve duygusal ayrılmalarıyla mücadele eden Andreas, psikolojik kargaşanın ortasında evli bir çiftle arkadaşlık kurar. Kocası ve oğluyla ilgili günleri üzerine Anna, inancında gayretli ve hakikat arayışı içinde kararlı görünür ancak yavaş yavaş sanrıları yükselmektedir. Andreas ve Anna derin alçaltılmışlık duygularının üstesinden gelemez ve anlamlandıramadıkları duygulardan ve düşüncelerden kopuk kalırlar.
Skammen (Utanç) - 1968
İç Savaş sırsında, iki müzisyen yeni çiftlikleri için kırsal bir alana yerleşirler, apolitiktirler. Komşuları bazen onlara bir balık verir yahut lüks bir şarap. Birbirlerini çok sevmektedirler fakat bir sorun vardır: Dışarıdaki savaş Jan'i rahatsız etmektedir, durmadan ağlamaktadır. Aşırı duygusallaşmıştır ve çocuk istemektedir. Savaş anında kapılarına kadar yaklaşan asiler saldırır ve komşuları ölür. Diğer taraf düzeni geri getirdiğinde ise Jan ve Eva tutuklanırlar.
Scenes from a Marriage (Bir Evlilikten Manzaralar) - 1974
Marianne ve Johanson'ın 10 yıl süren ilişkilerine bir bakış sunmaktadır. Evliliklerinin ilk yıllarında tanışırız çiftle, biri üniversitede profesör bir diğeri ise boşanma avukatıdır. Özellikle alkolün etkisi altındayken açık bir şekilde kavga eden arkadaşları Peter ve Katrina'nın aksine mutlu bir şekilde evliliklerini sürdürmektedirler ancak birbirlerine karşı davranışlarında belirli bir soğukluk vardır. Boşanma veya evlilik dışı ilişkileri düşünürken öne sürdükleri gibi önümüzdeki on yılda, gerçek anlamda birbirleriyle olan ilişkilerinin her aşamasında farklı anlatışlara varmaktadırlar. Aşk veya nefret sahibi olup olmadıklarına bakmaksızın ince çizgilerini kendi sunumlarında fark etmekteyiz.
The Magic Flute ( Sihirli Flüt) - 1975
Gecelerin Kraliçesi, kızı Pamina'yı Tamino'ya önerir ancak bir şartı vardır: Onu babasından ve Papaz Serestro'dan geri getirmek zorundadır. Tamino'ya yola çıkmadan önce sihirli bir flüt verir. Tamino'dan sonra eş bulmak isteyen Kış Avcısı ise, Papageno'ya sihirli bir çan verir ve bu ikili sevgi ve bilgi yolunda artık birlikte ilerlerler.
Smiles of a Summer Night (Bir Yaz Gecesi) - 1955
19. yüzyılın sonlarında İsveç...
Orta yaşlı avukat Frederic Egerman ve 19 yaşındaki genç eşi Anna, iki yıllık evliliklerini henüz yeni tamamlamıştır. Frederic ve Anna'nın ev içinde aşmaları gereken yeni ve bilinen bir sürü problemi Anna, tek başına aşmak zorundadır.
Through a Glass Darkly (Aynanın İçinde) - 1961
Genç bir kadın olan Karin, geçmişinde akıl hastanesinde vakit geçirdikten sonra ailesinin yanına geri döner. Evde kardeşi ve kedisi ile birlikte giderek umutsuzluğa kapılan kocası, çocuklarına bir yabancı gibi davranan ve bir yazar olan babası artık bir aradadır. Film, Karin'in gerçekle olan bağlantısını yavaş yavaş kaybetmesini ve aile üyeleri arasındaki bağların bu gerçeğin ışığında nasıl değiştiğini anlatır.
Hour of the Wolf (Kurtların Saati) - 1968
Büyük Buhran'dan etkilenen Bergman'ın korkunç bir rüzgar adasında gerçekleşen korku filminde, geçmişten gelen kabuslar tarafından eski, var olmayan ama hala canlı olan ruhlar geri döner. Gece yarısı ile şafak vakti arası, Kurtlar Saati'nde en acı anılar canlanır.
Fangelse (Zindan) - 1949
Bir film yönetmenine eski bir matematik öğretmeni tarafından harika bir film fikri verilir: Şeytan, asıl cehennemin Dünya olduğunu herkese beyan eder. Yönetmen ilk anda bu fikri reddeder ancak yönetmenin arkadaşı ve sevdiği genç fahişenin hayatından sonra gelişen olayların matematik öğretmeninin fikrini kanıtladığına yavaş yavaş şahit olur.
Gycklarnas Afton (Çıplak Geceler) - 1953
İsveç'te karavanla dolaşan ve artık yaşlanmış olan Albert, sirkin sahibidir. Ringer, Albert'e palyaço Frost hakkında üzücü bir hikaye anlatır. Albert ve eşi Agda oğullarının yaşadığı kasabaya geldiklerinde genç metresi Anna, ünlü bir yerel topluluğa bu geceki gösteri için kostümleri, şapkaları ve yelekleri ödünç vermeye karar verir. Farklı ve ürkütücü bir masal bizleri beklemektedir.
Fanny ve Alexandre - 1982
20. yüzyılın başlarında İsveç... Ergen kardeşler Alexandre ve Fanny Ekdahl anne, baba ve büyük anneleri Helena Ekdahl'ın denetimindedir. İyi niyetli babaları ailesi ile nispeten keyifli ve coşkulu bir hayat sürmektedir. Helena ölen kocasının ardından yeni bir sevgili bulur ve bu sevgili Isac Jacobi adında Yahudi bir kukla oynatıcısıdır.
Cries and Whispers (Çığlıklar ve Fısıltılar) - 1972
Kansere yakalanan ve ölmekte olan Agnes, kız kardeşleri Karin ve Maria tarafından izole edilmiş bir kır evine gönderilir. Agnes'in durumu daha da ağırlaşır ve zor bir hale gelirken empati yeteneği olmayan kardeşleri, korku ve kin duyarlar. Agnes'in tek rahatlığı ve huzuru hizmetçisi Anna'dan gelmektedir. Sonunun yaklaşmasıyla bastırılmış öfke ve güvensizlik duygular, kardeşler arasındaki kıskançlıklar ve bencillikler daha çok acı çekmesine sebep olur.
Autumn Sonata (Son Bahar Sonatı) - 1978
Çocuklarını uzun yıllar ihmal ettikten sonra dünyaca ünlü piyanist Charlotte, kızı Eva'yı ziyaret eder ve ziyaretinde şaşkınlık yaşar çünkü diğer kızı Helena da oradadır. Helena zihinsel engellidir ve Eva, Helena'yı ruh hastalıkları kliniğinden çıkarmıştır. Charlotte ve Eva arasındaki gerginlik, gece sohbetlerinde birbirlerinden istedikleri şeyleri serbest bir şekilde bırakana kadar artmaya devam eder.
The Virgin Spring (Genç Kız Pınarı) - 1960
14. yüzyılda İsveç'inde genç kız, kardeşi bir pagan laneti çağırdıktan sonra köyün çobanları tarafından vahşice öldürülür. Üst düzey bir burjuvaya sahip olan ebeveynlerinin karanlık, güçlü ve trajik hikayelerinden birisidir. Kaderin tuhaf bir bükülmesi ile katiller, ölü kızın ailesinden yiyecek ve kalacak bir yer isterler. Ebeveynleri, eski bir gerçeği keşfettiklerinde ise akıllardan çıkmayacak bir intikam alırlar.
Wild Strawberries (Yaban Çilekleri) - 1957
Eski tıp profesörü 78 yaşındaki dul Prof. Isak Berg çekingen, soğuk tavırlar sergileyen ve kimseyle vakit geçirmek istemeyen birisidir. Hizmetçi Bayan Sara ile Stockholm'deki evine doğru uzun bir yolculuğa çıkarlar. Uçak yerine arabayla seyahate karar veren Profesör, ilerledikleri yolda birçok durak noktasında çeşitli eski hikayelerini hatırlar.
Tystnaden (Sessizlik) - 1963
İki kız kardeş arasındaki duygusal uzaklıklarla ilgili bir film. Genç olan, tuhaf bir şehirde sevgilisini avlayabilecek kadar çekici; büyük olanı ise çok hasta olmasına rağmen insanlarla iletişim kurmak isteyen ancak hasta yatağından ayrılamayan birisidir.
Kız kardeşlerle birlikte seyahat eden küçük bir çocuk otelden kaçar ve bir cüce grubuyla tanışır. Asıl sorulması gereken soru ise bu küçük çocuğun annesinin kim olduğudur.
The Seventh Seal (Yedinci Mühür) - 1957
Bir şövalye ve efendisi Haçlı Seferleri'nden eve dönmektedir. Kara ölüm, ülkeye yayılmış durumdadır. Evlerine yaklaştıklarında Ölüm, şövalye tarafından görülür ve şövalyeye artık zamanının geldiğini söyler. Şövalye hayatına karşılık ölüme meydan okur: Birlikte satranç oynayacaklardır. Eğer kazanırsa hayatını bağışlamasını ister. Şövalye ve Ölüm savaşın neden olduğu karışıklıklarla başa çıkmak için farklı yollarla uğraşırken kültürel kargaşa, çevrelerindeki insanlara zarar vermektedir.
Nattvardgasterna (Kış Işığı) - 1963
Soğuk bir kış pazarı küçük bir kırsal kilisesinin papazı, küçük bir cemaate hizmet etmektedir. Soğuk ve şiddetli bir inanç krizinden muzdarip olsa da hizmetinden sonra endişeli bir balıkçıyı telkine çalışır ancak papaz, sadece kendisinde Tanrı ile ilgili şüpheye düşmüştür. Bir okul öğretmeni inancını yitirmesinin tesellisi olarak sevgisini sunar ancak papaz sevgisine kendisine sunulduğu kadar umutsuzca davranır.
Persona - 1966
Genç hemşire Alma, Elizabetg Vogler'den sorumlu tutulur. Her açıdan sağlıklı görünen ancak konuşamayan bir oyuncudur. Birlikte vakit geçirirken Alma sürekli Elizabeth ile konuşur ancak hiçbir zaman cevap alamaz. Alma, sonunda sırrını görünüşte sempatik olarak Elizabeth'e itiraf eder ve kendi kişiliğinin Elizabeth'in şahsına battığını keşfeder.
Facebook Yorumları