Hayat adil değildir. Yolumuza ne kadar engel çıkarsa çıksın hiç durmadan devam etmeliyiz.
Sevgisizlik...
Hiç kimse, bilinen sıkıcı belgesel stilini duygu dolu anlatım ile birleştiren Dardenne Kardeşler gibi film yapmıyor. Bu riskli bir kombinasyon ve anlamı, Dardenne Kardeşler'in genelde hiçbir şey gerçekleşmiyor duygusu yaratmasıdır, ta ki hikaye varacağı durağa yaklaşana kadar. Olayları bir belgesel izler gibi izlerken sihirli bir detay ile hikayenin içinde yer alıyoruz ve bunu nasıl yaptıklarını tam olarak bilmiyoruz.
Dardenne Kardeşler toplumun dağılmış parçalarına yönelir ve böylece, ebeveynleri tarafından terk edilen ve bir yetimhanede yaşamak zorunda kalan bir çocuğun hikayesini izleriz. Filmin başında, babasının kendisine söz verdiği bisiklete kavuşmak için oldukça heyecanlı bir çocuk ile tanışırız.
Cyril babası tarafından istenmeyen bir çocuktur. Başlarda babasına ve babasının para kazanmak için sattığı bisiklete ulaşmaya çalışan Cyril, daha sonra koruyucu annesi olacak Samantha ile karşılaşır. Babası ve bisikleti konusundaki amacına Samantha'nın yardımıyla ulaşan Cyril, doğru ile yanlışın ayrımını yapması gereken oyunlarla karşılaşacaktır.
Film, terk edilmiş olabileceği gerçeği ile yüzleşmekte ve Samantha'nın merhametini kabul etmekte zorluk çeken bir çocuk ile bağ kurmamızı ister. Göçmenlerin inanılmaz nefret ile karşı karşıya kaldığı bir dünyada yoksullar ve işsizler mali yetersizlik nedeniyle zorlandıklarında, empati sanatı adı altında bu gibi daha fazla filme ihtiyacımız var gibi görünüyor.
Facebook Yorumları