Tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi yönetmenlerinin başında gelen isim: Akira Kurosawa.

23 Mart 1920'de dünyaya gelen ünlü yönetmen 06 Eylül 1998'de aramızdan ayrılmıştır.

Yapımcı ve senarist olarak başladığı sinema dünyasında yönetmenlik yaparak dünya genelinde 'İmparator' lakabını almıştır. Sinema dünyasına getirdiği farklı çekim teknikleri ve her filminde birden fazla kamera kullanmasıyla Batı dünyasının dikkatini çekmiş, onlarca kaliteli işinden sonra ayakta alkışlanmış bir yönetmendir.

Seven Samurai, Ran, Dream, Rashomon, Yojimbo ve Desu Uzala gelmiş geçmiş en büyük yönetmenlerden biri olarak görünen yönetmenin önemli filmleri arasındadır. Amerikan film dünyasında senaryoları en çok taklit edilen yönetmen Kurosawa, yaşamı boyunca iki Dünya Savaşı görmüş ve atom bombası felaketini yaşamıştır. Gittikçe kararan bir dünyada kendisine bile yabancılaşan insan için duyarlılıkların ölmeyeceğine inanmış ve filmlerinde de bu umudun ışığını yansıtmıştır.

Tokyo, Japonya'da dünyaya gelen 'Büyük Deha' 3 erkek ve 4 kız kardeşiyle birlikte yaşadığı evde, babasının okul müdürü olarak çalıştığı bir dönemde samuray savaşları üzerine araştırmalar yapıyordu. Öğrenci yıllarında çizim konusundaki yetenekleri konusunda yüreklendirilen Kurosawa, ileride bu yeteneğinden ötürü her filminin Storyboard'unu çizecektir.

Sinemaya olan tutkusu nedeniyle 1936'da film endüstrisine adım atan Kurosawa, 1941'de yönetmen asistanlığını yaptığı Kojiro Yamamato ile birlikte Uma adlı filme imza atar. Sonrasında Sugata Sanshiro, Judo Saga, No Regreats for Our, Drunken Angel ve Strag Dog filmleri ile adını tüm dünyaya duyuracaktır. Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan Ödülü kazandıracak efsane filmi Rashomon, 1950'de izleyiciyle buluştu. Rashomon'un 1952'deki Oscar adaylığı sayesinde Batılı seyircinin dikkati, Japon sinemasına çekilmişti ve bu ciddi bir başarıydı. Bir haydutun ormanda bir samurayı öldürüp karısına tecavüz etmesi sonrası haydutun, samurayın, kadının ve tüm bunları izleyen oduncunun olayı farklı açılardan anlattıkları film, gerçeğin göreceli bir kavram olması temasını işliyordu. Kurosawa'nın filminde kullandığı yeni çekim ve anlatım teknikleri, yönetmenin asıl gücünün anlaşılmasını sağlamıştı.

Kurosawa yönetmenlik yıllarında İkiru (1952), Donzoko (1957), Kokuşi (1958), Yojimbo (1961), Oscar adaylığı yaşayan Seven Samurai (1954) ve En İyi Yabancı Oscar Ödülü'nü kazanan Dersu Uzala (1976) gibi filmlere imza attı. 1980 yılında ünlü yönetmenlerden Francis Ford Coppola ve George Lucas ile birlikte Kagemusha'yı çektiler. Filmografisine sırasıyla Ran (1985), Dreams (1980) ve Madadoyo (1993) filmlerini ekleyen Kurosawa, 1998'de hayata veda etti.

Ölmeden evvel sinefillere onlarca başarılı filmi miras bırakan usta yönetmen, genç yönetmenler için de şu mektubu yazmıştır:

"İyi bir yönetmen, iyi bir senaryo ile bir başyapıt üretebilir. Aynı senaryo ile vasat bir yönetmen ancak sıradan bir film yapabilir. Fakat kötü bir senaryo ile çok iyi bir yönetmen bile iyi bir film yapamaz. Bir sinema özdeyişine göre kamera ve mikrofon, yangını ve suyu birlikte geçmelidir. Gerçek bir film ancak böyle yapılabilir ve bütün iş senaryodadır."

Benim naçizane tavsiyem, bu yönetmenin tüm filmlerinin mutlaka izlenmesi yönündedir yoksa çok şey kaçırmış olursunuz. Kurosawa dünyası çok farklı bir dünyadır, sizi içine çeker ve bir kez o dünyaya girdikten sonra ayrılmak istemezsiniz.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları